Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15764
Karar No: 2017/3176
Karar Tarihi: 30.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15764 Esas 2017/3176 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15764 E.  ,  2017/3176 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasında görülen davada verilen 10/03/2014 gün ve 2013/162-2014/54 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire’nin 20/04/2015 gün ve 2015/268-2015/5472 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile dava dış düzenlendiğini, sigortalı emtianın nakledilmesi için davalılarla anlaşıldığını, ancak bir kısım emtiaların tahliye işlemi sırasında hasarlandığını, bu nedenle müvekkilince sigortalıya 04.10.2005 tarihinde 21.040.00 TL"nin ödendiğini ileri sürerek, şimdilik 21.040.00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı diğer davalı ilk taşıyıcı olduğunu, müvekkilinin ise ara taşıyıcı olup onun da taşıma işini dava dış yaptırdığını, bu nedenle davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, sigorta poliçesinde dair-mürtehin olarak gözüktüğünden, aktif husumetin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ekili, taşımanın fiilen kendileri tarafından gerçekleştirildiğini, gümrük ithalat işlemlerinin tamamlanmasından sonra emtianın antrepoya alınıp alıcı firmaya teslim edildiğini, ara nakliye esnasında oluşan hasardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, bu nedenle müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında bir ilişkinin bulunmayıp alıcı tarafından görevlendirilen nakliye şirketi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve bozma ilamına göre, üst taşıyan, diğer davalının ise alt taşıyan sıfatını haiz olduğu emtianın araçtan boşaltılması sırasında aracın manevra yapmak zorunda kalması nedeniyle emtiaların düşmesi sonucu hasarın meydana geldiği ve boşaltma sırasında taşımayı gerçekleştiren aracın manevra yapması halinde emtianın hasara uğrayacağının düşünülmesi ve önleyici tedbirleri alması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 21.040.00 TL"nin 04.05.2010 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, Dairemizin 20.04.2015 tarih ve 2015/268-5472 sayılı kararıyla, hükmün faiz başlangıcı yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    ./..

    Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Mal sigortalarında, 6762 sayılı TTK’nın 1269.maddesi uyarınca, malların her hangi bir rizikoya karşı sigortalatılabilmesi için, poliçede sigortalı olarak gösterilecek kişinin; para ile ölçülebilecek bir menfaati olan malın maliki veya malikin adi veya rehinli alacaklısı veya malın muhafazasından dolayı malikine karşı mesul olan acenta, kiracı, komisyoncu ya da malın muhafazasında hakikaten menfaatli olan diğer kimselerden birinin olması yahut bunların kanuni temsilcilerinden birinin olması gerekir.
    Somut olayda, davacı sigorta şirketinin dayanmış olduğu hem sigorta ettirenin ve hem de sigortalının dava dışı olduğu, oysa dosya içerisinde bulunan emtia faturasına göre, malların simli firmadan dava dışı tarafından satın alındığı ve bedelinin ödendiği, keza bu firma tarafından aşımasıyla malların gönderildiği ve malların da taşıma sonunda bu firmaya teslim edildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece iki ayrı heyetten alınan bilirkişi raporlarında da, dava dışı davaya konu emtia üzerinde korunmaya değer bir menfaatinin bulunmaması nedeniyle bu firma lehine sigorta poliçesinin düzenlenemeyeceği ve bu poliçeye dayalı olarak yapılan ödeme nedeniyle bir hak sahibi olamayacağı, diğer bir anlatımla davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, yargılama sırasında, sigorta poliçesinin tarafı ve sıfatı bulunmayaödeme talimatının da sonuç doğurmayacağı ifade edilmiştir.
    HMK 114.maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti dava şartı olup, HMK 115.maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığını taraflar her zaman ileri sürebilecekleri gibi, mahkemelerin de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığını araştırması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece, davaya konu sigorta poliçesinde sigortalı görünen konusu malların muhafazasının teminat altına alınmasında hukuken korunmaya değer bir menfaatinin bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, davacı sigorta şirketinin bu poliçeye dayalı olarak yapmış olduğu ödemeye istinaden halefiyet kuralına dayanıp dayanmayacağı ve aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı tartışılmaksızın, sigorta poliçesinin tarafı ve sigortalısı olmayan .Ş’nin davacı sigorta şirketine gönderdiği 03.10.2005 tarihli ödeme talimat yazısının sonuç doğurucu nitelikte olup olmadığı davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve davacı vekilinin karar düzeltme isteminin tüm sonuçlarıyla kaldırılarak hükmün anılan gerekçeyle davalı lehine bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Davalı yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 20.04.2015 tarih ve 2015/268-5472 sayılı ilamının, yukarıda (1) no’lu bentteki gerekçelerle tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılarak, mahkeme hükmünün davalı taraf yararı BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı adesine, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi