Günü : 4.10.2005
Sayısı :478-538
Taraflar arasındaki “iptal-tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.2004 gün ve 2004/534-529 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 9.5.2005 gün ve 2005/500-4741 sayılı ilamı ile;
(...Davacı, 30.5.1983-22.4.1985 tarihleri arasında Libya"da, 5.9.1986-19.9.1987 ve 19.7.1992-23.4.1995 tarihleri arasında Suudi Arabistan"da geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğinin tesbiti ile aksi yöndeki kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle istemin kabulüne karar vermiştir.
3201 sayılı Yasanın 3. maddesinde yer alan, kesin dönüş tarihinden itibaren 2 yıl içinde başvuruda bulunma koşulunun Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi 4958 sayılı Yasa ile de bu konuda yeni bir düzenlemenin getirilmemiş bulunması karşısında süre şartına bakılmaksızın kuruma müracaat hakkının mevcut olduğuna ilişkin gerekçe doğrudur. Ancak borçlanılmak istenen yurtdışı çalışma süreleri ile ilgili deliller toplanmadan yalnızca başvuru hakkı bulunduğundan bahisle borçlanmanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacının Yurtdışı Sürelerini Borçlandırma Yönetmeliğine uygun olarak yurtdışı çalışmalarını ispatlayıcı belgelerini ibraz edip etmediği araştırılmalı, kurumdan bu hizmetlerle ilgili tüm belgeler getirtilmeli, talep edilen sürelerdeki yurtiçi çalışmaları incelenmeli, kısaca borçlanılmak istenen yurtdışı çalışmaları ile ilgili tüm deliller toplanarak borçlanmaya engel bir durumun mevcut olup olmadığı araştırılmalı, özellikle 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanabilmek için hizmetin geçtiği yabancı ülke yasalarına göre o ülkeye prim ödenmesi gerektiği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yalnızca süre şartı incelenerek yazılı gerekçelerle istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
Gerekçesiyle bozularak dosya mahalline geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonucunda, mahkemece direnme kararı verilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanma isteminin kabulü ile aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; “Davacının yurtdışında geçmiş olan çalışma sürelerinin 3201 sayılı Kanunun 4958 sayılı Kanun ile değişik şekline göre başvuru süresi kaldırılmış olduğundan, Türkiye’ye kesin dönüş tarihine bakılmaksızın borçlanma İşleminin kabulü gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline...” karar verilmiştir.
Özel Daire; yukarıda metni yazılı gerekçe ile hükmün bozulmasına karar vermiş, mahkemece, bozma kararında belirtilen (süre şartına bakılmaksızın kuruma müracaat hakkının mevcut olduğuna) ilişkin açıklama dikkate alınarak, önceki kararda direnildiği belirtmekte ise de, hüküm fıkrası değiştirilerek; “borçlanabileceğinin tespitine” karar verilmiştir.
HUMK. 429/3. Madde uyarınca, bir direnme kararında sadece gerekçenin genişletilebilmesine olanak tanınmış olup, bozma kararından esinlenerek yeni bir hüküm fıkrası oluşturulmuş olması karşısında, usulüne uygun bir direnme kararının varlığından söz edilemez.
Bu durumda, usul ve yasaya uygun bir direnme kararı mevcut olmayıp, bozma çerçevesinde yapılan araştırma sonucu oluşturulan yeni bir hükmün varlığının kabulü gerekecektir.
Belirtilen nedenlerle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 21.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.