3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16774 Karar No: 2017/11079 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/16774 Esas 2017/11079 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2016/16774 E. , 2017/11079 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükümlerin açıklanmaları suretiyle sanıkların mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın, 03/06/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan kararı, 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinden öngörülen yedi günlük süreden sonra 07/01/2015 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin süresinde olmadığından bahisle reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, sanığın ek karara ilişkin yeniden bir temyiz talebinin ise bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazlarının reddi ile red"de ilişkin 05/02/2015 tarih ve 2013/533 Esas- 2014/257 Karar sayılı ek kararın isteme uygun ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; Ancak; 1) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, kasten yeni bir suç işlenmesi halinde 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nin 223. maddesi kapsamında mahkumiyet hükmü niteliğinde olup hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin gösterilmesi, delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin gösterilmesi suretiyle hükmün açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34, 223 ve 230/1. 289/1-g maddelerine aykırı davranılması, Kabule göre de,
2) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre karşılıklı kavga şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.