3. Hukuk Dairesi 2017/632 E. , 2017/321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, sayacın yandığını, tüketimin tespit edilemediğinden ....568,50 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, malik olduğu tarlaya 2011 yılında buğday ekimi yaptığını ancak bölgenin normalin çok üstünde yağış alması nedeniyle herhangi bir sulama yapmadığını, faturaya itiraz ettiğini, itirazın reddedildiğini belirterek, ödemek zorunda kalınan ....382,56 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı; mevzuata uygun şekilde faturalandırma işlemi yaptığını, yapılan hesaplamanın doğru olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporuna göre kurumun fatura tahakkukunun yönetmelik hükümlerine uygun olduğu ve yönetmelik hükümlerinin ve yönetmelik hükümlerine göre yapılan uygulamanın gerçek tüketim durumunu yansıtmadığına, adalete ve hakkaniyete uygun sonuçlar vermediğine ilişkin hukuksal sebepleri davalı kurum denetleyemeyeceği gibi, mahkemece değerlendirilmesine de olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 28.05.2014 tarihli, 2014/1058 Esas ve 2014/8418 Karar sayılı ilamı ile "... mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtmesine rağmen, bilirkişi tarafından davacının davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen bedel kadar borçlu olmadığı, trafo kayıp enerji miktarı kadar borçlu olduğu şeklindeki kanaati karşısında rapora neden uyulmadığı konusunda herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin, bilirkişi raporunun aksine yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun görülmediği ..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yeniden yargılama sonucunda ".. Gerekçeli ilamın hüküm kısmının ...-...-...-... ve ... numaralı paragraflarında, davalı kurumun yönetmeliğin .... maddesine göre işlem yapmak zorunda olduğuna, başka şekilde hareket edemeyeceğine, bilirkişinin de ek raporu içeriğinde tahakkukun yönetmelikte belirlenen şekil kurallarına uygun olarak yapıldığından söz ettiğine, yönetmelik hükümlerinin adalete aykırı sonuçlar doğurması şeklindeki yakınmanın ancak idari yargı yerlerinde görülecek davalarda tartışılabileceğine, bunun mahkemece denetlenemeyeceğine, temas edilmiş ve bu gerekçe ile bilirkişi raporundan farklı olarak hüküm tesis edildiği sarih bir biçimde açıklandığı..." gerekçesi ile bozma ilâmına uyulmayarak önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
02.....2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinin ....fıkrası “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı ... ... Genel Kuruluna gönderir” hükmünü içermektedir.
Aynı Yasanın 45. maddesiyle 6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanunununa eklenen geçici ....maddesinin ikinci fıkrasında “Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ... ... Genel Kurulunda bulunan dosyalar, kararına direnilen daireye gönderilir.”, .... fıkrasında ise “ Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı ... ... Genel Kuruluna gönderir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan Yasa maddeleri gereğince, yerel mahkemece verilen direnme kararına yönelik olarak yeniden yapılan inceleme sonucunda mahkemece, hükme esas alınan 24.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalı kurumun yaptığı hesaplamanın doğru olmakla birlikte hesaplama yapılan dönem için sulama ihtiyacı olmadığından tahakkuk ettirilen miktar kadar davacının borcu olamayacağı belirtilmiş ise de, mahkemenin, bilirkişi raporundaki tahakkuk ettirilen miktarın doğru hesaplandığı yönündeki tespite uyup sulama ihtiyacı olmadığından davacın bu kadar borcu olamayacağı yönündeki tespite neden uyulmadığını "Yönetmelik hükümlerinin ve yönetmelik hükümlerine göre yapılan uygulamanın gerçek tüketim durumunu yansıtmadığına, adalete ve hakkaniyete uygun sonuçlar vermediğine ilişkin hukuksal sebepleri davalı kurum denetleyemeyeceği gibi, mahkememizce değerlendirilmesine de olanak bulunmamaktadır. Yönetmelik hükümlerinin adalete aykırı sonuçlar doğurduğu şeklindeki iddia, ancak idari yargı yerlerinde açılacak iptal davalarında tartışılabilir." gerekçesiyle açıklamış olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen direnme kararının yerinde ve doğru olduğu, yerel mahkemece bu hususun kurulan yeni hükümle açıklandığı bu kez yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşılmakla davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yasaya uygun olan direnme hükmünün 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici ....maddesinin ....fıkrası uyarınca ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.