3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18639 Karar No: 2017/11076 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/18639 Esas 2017/11076 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2016/18639 E. , 2017/11076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında 21/04/2013 tarihinde işlediği yaralama suçundan dolayı kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık hakkında tayin olunan cezanın, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 23.03.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından sanığın temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2) Sanık hakkında 20/04/2013 tarihinde işlediği yaralama suçundan dolayı kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulacağı belirtilmiş olup, bu denetim süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlayacağı, incelemeye konu dosyada sanığın yokluğunda verilen bu kararın, sanığın kovuşturma aşamasında 11/09/2013 tarihinde savunması alınırken bildirdiği adresten farklı bir adrese tebliğ edildiği, yapılan tebliğatın usulen uygun olmadığı ve bu nedenle 05/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği, bu kararın usulüne uygun olarak kesinleşmemesi halinde denetim süresinin başlamasının da söz konusu olamayacağı ve CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olarak yapılan uyarı yazısına istinaden çağrıya riayet etmediğinden bahisle yazılı biçimde hükmün açıklanmasına karar verilmesi, b)Kabule göre; 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.