22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9724 Karar No: 2016/556 Karar Tarihi: 20.01.2016
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/9724 Esas 2016/556 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından dolayı mahkumiyet hükmü verilmesi ile ilgili. Sanığın en son bildirdiği adrese tebligat yapılmadan doğrudan mernis adresine yapılmış olması nedeniyle tebligatın geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Yapılan incelemede, doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezalarına mahkumiyet hükümlerinin temyiz edilemeyeceği açıklanmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle infazda gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar ise Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi, ve Anayasa Mahkemesi'nin belirttiği TCK'nın 53. maddesidir.
22. Ceza Dairesi 2015/9724 E. , 2016/556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Sanık ..."nin bilinen en son adresinin duruşmada beyan ettiği "...... Marmaris/MUĞLA" adresi olmasına rağmen anılan yasal düzenlemeye uyulmadan tebligatın doğrudan mernis adresi olan ""Tepe mah. 38 sok No:62 İç Kapı No:B Marmaris/MUĞLA" adresine yapılması sebebiyle geçerli olmadığı anlaşıldığından, sanığa 30.04.2012 tarihinde yapılan tebligat üzerine sanık ..."nin 02.05.2012 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilip tebliğnamedeki bu hususa ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezalarına mahkumiyet hükümlerinin temyizleri mümkün olmadığından, sanık ... müdafii ile sanık ..."nin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık ... müdafii ile sanık ..."nin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.