MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.11.2015 gün ve 2015/12973 Esas, 2015/10600 Karar sayılı ilamı ile kabulüne-onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından ikinci kez kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, dava konusu taşınmazda 5/35 oranında müşterek pay sahibi olduğunu, dava konusu taşınmazın 9/14 payının dava dışı eski tapu malikleri ..........., .... ve .... tarafından dava dışı ........................"a 05.04.2011 tarihinde satıldığını, davalı ... tarafından 2011/290 Esas, 2012/228 Karar sayılı dava dosyasında önalım hakkı kullanılarak ........................"a satışı yapılan 9/14 payın davalı ... adına tescilinin yapıldığını, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 11.02.2013 tarihinde onanıp kesinleştiğini, davacının önalım hakkını kullanmak üzere .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/139 Esas, 2013/686 Karar sayılı dosyasında davalı ........................ aleyhine önalım davası açtığını, açılan bu davada taşınmazın ... adına tescilinin yapılması sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, bunun üzerine davalı ... aleyhine eldeki davayı ikame ettiğini, önalım hakkının her müşterek malike tanınmış hak olduğu bir malikin bu hakkını kullanmasının diğer maliklerin hakkını kullanmasını etkilemeyeceğini, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre, husumet, rızai ve fiili taksim ve davacının ikinci kez önalım hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın bozulması istemiyle davalı vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi Dairemizin 08.06.2015 tarihli 2014/13312 Esas, 2015/6334 Karar sayılı ilamı ile davacı,
dava konusu paya ilişkin olarak 06.04.2012 tarihinde 2012/139 Esas, 2013/686 Karar sayılı dosyada önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş bu dava reddedilmiş, ancak kesinleşmeden 07.01.2014 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Bu durumda HMK"nın dava şartlarını düzenleyen 114/ı maddesi uyarınca dava şartı olan aynı davanın önceden açılmış ve halen görülmekte olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu karar karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş Dairemizin 08.06.2015 tarihli 2014/13312 Esas, 2015/6334 Karar sayılı ilamı ile her iki davanın davalıları farklı olması nedeniyle derdestlik koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından aynı karar için ikinci kez karar düzeltme isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
HUMK"nın 442/1 maddesi hükümlerine göre aynı ilam hakkında birden fazla karar düzeltme istemine başvurulamayacağı gibi karar düzeltme isteminin ret veya kabulüne dair verilen kararlara karşı da karar düzeltme isteminde bulunulamaz.
Dairemizin KABUL-ONAMA kararında sehven "15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere" şeklinde hüküm kurulmuş olması davalı tarafa ikinci defa karar düzeltme talebinde bulunma hakkı vermez.
Ayrıca davalı vekili tarafından 17.09.2014 tarihli temyiz dilekçesinde mahkeme kararının icrasının geri bırakılması talep edildiği halde bu hususta bir karar verilmediği anlaşılmıştır. Bu konuda ancak mahkemeden talepte bulunulabileceğinden ve dairemizce yapılacak bir işlem bulunmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.