11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/372 Karar No: 2017/3166 Karar Tarihi: 29.05.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/372 Esas 2017/3166 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/372 E. , 2017/3166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/05/2015 tarih ve2015/73-2015/215 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, ... ilçesi ... mahallesi Cilt:3, Hane :36"da nüfusa kayıtlı davalının, ... Vergi Dairesi"nin 0710058043 sicil numarasında mükellefiyet kaydı olan ... San. Tic. Ltd. Şti’nin kurucusu ve gizli ortağı olduğunu, davalıya şirket merkezi olan ...’da ulaşılamadığı gibi mernis kayıtlarına da rastlanmadığını, eşinin kayıtlı mernis adresinde işbu davanın açıldığını, davalı hakkında gerekli hukuki ve cezai takibatta bulunabilmek için davalının anılan şirketin gizli ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK’nın 14/2. bendi gereğince, davalının kurucusu ve gizli ortağı olduğu iddia edilen şirketin adresinin .../..."da olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleşince yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının dava dışı şirketin gizli ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalının gizli ortağı olduğu şirket merkezinin bulunduğu ... mahkemelerinde açılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmişse de; somut uyuşmazlık bakımından kesin yetki kuralı olan 6100 sayılı HMK m. 14/2’nin uygulanma olanağı olmadığı gibi, kamu düzenine ilişkin kesin yetki halleri dışında mahkeme yetkili olup olmadığını re"sen nazara alamaz. Bu nedenle, borçlunun itirazı olmadan mahkemenin kendiliğinden yetkili olup olmadığını incelemesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.