12. Ceza Dairesi 2017/6808 E. , 2019/11661 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/1, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Darıca Kışla Emniyet Bölük Komutanlığında görevli P.Er ...’ın olay tarihinde saat 01.00-03.00 saatleri arasında Kuzey Su Deposu nöbet mahallinde nöbetçi olduğu, temyiz dışı sanık P.Çvş....’nın devriye çavuşu, diğer sanık P.Onb. ...’nın Ani Müdahale Mangasında görevli olup, aynı zamanda 029020 plakalı Poyraz marka yedek amm aracının şoförü olduğu, yoğun yağışlı havalarda nöbetçi subaydan izin almak kaydıyla bazen nöbet değişimlerinin devriye aracı ile yapıldığı, ancak olay günü hiç kimseden izin almayan devriye çavuşu sanık ..."nın sanık ..."ya nöbetçi subaydan izin aldığını söylemesi üzerine askeri araçla, aracın arkasına da değişecek nöbetçi askerleri alarak araca bindikleri, hareket eden aracın önce mağdurun nöbetçi olduğu su deposu bölgesine geldiği, kendisiyle birlikte nöbetçi olan ... ile araca bindiği, kapalı kasa ve iki sıra oturma düzeneği bulunan aracın arka kapağının açık ve brandasının yukarı doğru katlı vaziyette olduğu, sanığın 30 derece yukarıya doğru eğimli ve nöbet yerinin yakınında bulunan devamlı bir su akıntısı nedeniyle ıslak olan yolda hızlı ve sertçe kalkış yapması neticesinde, yerden 90 cm kadar yüksekte bulunan araçtan ilk önce ..."ın, akabinde onu tutmak için doğrulan ve aracın sağ en ucunda bulunan ..."ın düştüğü, bu sırada hafifçe doğrulan ve araç kasasında ..."ın yanında oturmakta olan mağdurun da takriben 6 metre kadar sonra dengesini kaybederek kafası aracın arkasına gelecek şekilde düştüğü ve sert bir şekilde kafasını asfalt zemine çarptığı, aracın arka tarafından bulunanların bağırmaları neticesinde sanığın aracı durdurduğu, arkadaşlarının koluna girerek mağduru yerden kaldırdıkları, olay mahalli olan su deposu ile koğuş binası arasındaki 2300 metre mesafeyi nöbet değişimlerini yaparak takriben 10 dakika kadar sürede katettikleri, mağduru ayıltmaya çalıştıkları, bu sırada sanık ..."nın aracı izinsiz aldıkları, başlarının belaya gireceğini söyleyerek "merdivenden düştü diyelim" şeklinde telkinde bulunduğu, araç şoförü ..."nın hızlıca hareket ederek aracı garaja götürüp bıraktığı, Askeri Savcılıkça yapılan soruşturmada, ifadeleri alınan askerlerin başta ölenin merdivenlerden düşerek kafasını çarptığı şeklinde ifade verdikleri, ancak başka bir askerin, mağdurun sanığın kullandığı aracın arkasından düştüğünü söylemesi üzerine açıklığa kavuştuğu, Adli Tıp Kurumu raporunda müteveffanın daha kısa sürede hastaneye ulaştırılması durumunda da akıbetinin değişmesinin beklenmediğinin mütalaa edildiği olayda, sanığın kendisine tebliğ edilen “yetkili personelin imzası olmaksızın aracın garajdan çıkartılmayacağına” dair şoför talimatına,“nöbetçi subaydan habersiz kesinlikle araç kullanılmayacağına” dair devriye aracı özel talimatına ve “aracın birlik komutanından habersiz garajdan çıkartılmayacağına” dair emniyet ve kaza önleme talimatına aykırı davranarak aracı garajdan çıkarttığı ve yetkili personelin imzalarını kontrol etmediği ve aracı zemin ıslak yolda sert bir şekilde hızlı ve dikkatsiz kullanması nedeniyle asli kusuruyla bir kişinin ölmesine neden olduğu olayda mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kararın haksız ve hatalı olduğuna, olayın tek sorumlusunun diğer sanık olduğuna ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi olarak gösterilmesi gerekirken TCK"nın 50/1-a maddesi olarak gösterilmesi ve adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (1) nolu bendinin dördüncü paragrafı hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenişindeki özellikler göz önüne alınarak TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 910 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla sanığın, 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.