MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-i, 168/2, 62, 52/2, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanlar hakkında görülen ceza davasında müdafiliklerini üstlendiği, mahkemece verilen adli kontrol kararı olmadığı halde, tutuklama kararı çıkmaması için, ayrıca görülen davadaki mahkeme kararının hapis cezası olmasına karşılık haklarında adli para cezası verilmiş olduğunu söyleyerek tutuklama çıkmaması için para aldığı, katılanların durumu anlamalarıyla talep üzerine verilen paraları iade etmeyerek uhdesinde tuttuğu, katılanlara iki adet bono verdiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın barodan yasaklı olmadığı, vekalete istinaden müdafi olarak duruşmalara katıldığı vekalet yetkisine istinaden yürüttüğü iş ve eylemlerinin katılanların denetleme imkanını ortadan kaldıracak mahiyetle hile boyutuna ulaşmadığı, ayrıca ceza mahkemesi dosyasındaki hükmünbu davada sanık olan katılanların yüzüne karşı verilmiş olması da dikkate alındığında, eylemin kül halinde TCK’nın 155/2 maddesindeki hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.