21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14008 Karar No: 2015/9434 Karar Tarihi: 30.04.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/14008 Esas 2015/9434 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2014/14008 E. , 2015/9434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 13/01/2010 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespitiyle, biriken aylıkların faiziyle tahsiline, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, beden çalışma gücünün 2/3"ünü kaybettiğini ve 13.01.2010 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının maluliyetini gerektirir rahatsızlığının sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce mevcut olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı, 1479 sayılı yasanın 28 ve 29. maddeleri olup, anılan yasanın 28. maddesine göre, “Bu kanunun uygulanmasında, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır.” ve 29. maddedeki koşulların gerçekleşmesi halinde de, kendisine malullük aylığı bağlanır. Öte yandan, 28. maddenin 2. fıkrasında ise, “sigortalılığın başladığı tarihte malul sayılacak derecede hastalık ve arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı bu hastalık veya arızası nedeniyle malullük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacının 24.07.1998 tarihinden itibaren başlayan 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının bulunduğu, davacının 1.3.2010 tarihinde maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun davacının çalışma gücünün 2/3"ünü kaybettiğini kabul ettiği ancak maluliyetini gerektirir rahatsızlığın sigortalılık tarihinden önce mevcut olduğu gerekçesi ile aylık talebini reddettiği, SS Yüksek Sağlık Kurulu"nun 1.10.2010 tarihli raporunun da Kurumun red gerekçeleriyle aynı mahiyette olduğu, ATK 3. İhtisas Kurulu ve ATK Genel Kurulundan alınan raporlarda ise; davacının ilk şikayetinin 23.4.1998 tarihinde başladığı ve Mayıs 1998"de Multipl Sekleroz (MS) tanısı konulduğunun anlaşıldığı, kişinin sigortalılık başlangıç tarihi olan 24.7.1998"de bu hastalığa duçar olduğu ancak hastalığının o tarihte yürürlükte bulunan SS Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirir ölçüde olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan ATK raporlarına göre, davacının maluliyetini gerektirir hastalığının sigortalı olmadan da önce mevcut olduğu ancak yukarıda açıklanan yasal hükümler uyarınca davacının sigortalılığının başladığı tarihte maluliyetinin %60 oranında olmadığının anlaşılmasına göre, davanın kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.