19. Hukuk Dairesi 2017/2100 E. , 2019/562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ... Tic. San.Ltd. Şti."nin müvekkili şirket ile genel faktoring sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında davalının keşidecisi 3. Şahıs olan 28/02/2011 tarihli 2.654,00 TL bedelli, 21/01/2001 tarihli 1.730,00 TL bedelli, çeklere dayalı alacağını faktör ederek müvekkilinden bedel temin ettiğini, faktör edilen alacakların, çek keşidecisi tarafından ödenmediğini, davalıların faktör edilen ve ödenmeyen çek bedellerinden dolayı müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için davalı ve 3. Kişiler aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2001/6488 ve 2001/6269 sayılı dosyaları ile takip yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını, davalı gerçek kişilerin müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan genel faktoring sözleşmesine müteselsil kefil olduklarını belirterek 1.730,00 TL alacağın 21/01/2001 tarihinden, 2.654,00 TL alacağın 28/02/2001 tarihinden itibaren yıllık %72"i faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, faktoring işlemine tabi tutulmak üzere davacıya verilen çeklerin faturalı alacaklardan kaynaklandığının anlaşıldığı, alacağa konu edilen çeklerin keşide tarihlerinden itibaren yıllık %72 oran üzerinden faiz hesabı ile 26.11.2001 tarihinde gerçekleşen tahsilat (579,39 TL) işlemiş faizden mahsup edilmek suretiyle dava tarihi itibariyle ana para borcunun 4.384,00 TL, ve yıllık %72 oranı üzerinden işlemiş faiz tutarının 36.870,14 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava faktoring sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalılardan ... adına çıkarılan 20.02.2013 tarihinde dava dilekçesi, 29.08.2013 tarihinde isticvap daveti ve 10.02.2015 tarihinde bilirkişi raporu tebligat evrakının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde yer alan açıklamalara uygun şekilde düzenlenmediği, bu tebligatlarda davalı adı geçenin memurca “işe gittiği” beyanında bulunan komşunun kimliği tespit edilmeden, imzadan çekindiği belirtilmek suretiyle yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığından yargılamaya devamla taraf teşkili sağlanmaksızın davalı ... hakkında da yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.