
Esas No: 2017/6105
Karar No: 2019/8774
Karar Tarihi: 24.09.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6105 Esas 2019/8774 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son, 35, 62/1, 52/2, 53, 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana ait çekin sahte olarak oluşturulmuş bir kopyasını, keşideci olarak katılan yerine imza atmak suretiyle doldurduğu, arka kısımlarını farklı isimler yerine ciro ettiği, son olarak kendi cirosunu attığı, bankadan tahsil etmesi için avukatına verdiği, avukat tarafından tahsil için bankaya verildiğinin iddia edildiği somut olayda,
Soruşturma aşamasında yaptırılan kriminal incelemede çek üzerinde diğer yazı ve imzalar sanığa ait olmamakla birlikte 3. cironun sanığın eli ürünü olduğunun tespit edilmiş olması, kovuşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde tanık ..."un yazı ve imzalarının yalnızca çek ön yüzünde bulunan yazılar ve imza ile karşılaştırılmış olması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak çekin ön yüz ve arka yüzünde bulunan yazılar ile tespit edilen ciro dışındaki ciro imzaların ve keşideci imzasının, çekin kendisinden alındığı iddia edilen tanık ..."a ait olup olmadığı, yine sanığa ait ciro dışındaki ciroların tanık ..."a ait olup olmadığına ilişkin rapor alınarak söz konusu yazılar ve imzaların tanıklardan her hangi birisine ait olmaması halinde, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.