11. Hukuk Dairesi 2016/4407 E. , 2017/3159 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davadaverilen 14/10/2015 tarih ve 2013/1534-2015/653 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kardeşine yardım etmek için davacının dairesini davalı ..."a 54.340,00 TL bedelle devrettiğini, satış bedelinin tahsil edilmesi için davalının hesabının bulunduğu davalı banka şubesine gidildiğinde görevlinin kağıda el yazısı ile paranın tamamını aldım ibaresini yazmasını istediğini ve müvekkilinin yazdığını, müvekkilinin kardeşi ile banka görevlisinin arkadaş olup kardeşinin müvekkiline paranın hesabına yatacağını ve gitmesini söylediğini, davacının bankadan ayrıldığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ..."ın soruşturmada bankada parayı davacının kardeşinin aldığını söylediğini ancak gerçeği yansıtmadığını, ödeme yapıldığına dair düzenlenen nakden ödeme talimatı başlıklı belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını, hileli işlemler nedeniyle davacının dolandırıldığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 54.340,00 TL"nin taşınmazın tapuda devir tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, husumet itirazında bulunmuş, ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, çekilen kredinin, dekontun ve nakden ödeme talimatının aksine davalı ..."a ödendiği, davalı bankanın davalının talimatına rağmen, davacıya değil davalıya ödemede bulunduğu, bu şekilde hatalı işlem yaptığı, her ne kadar nakden ödeme talimatı başlıklı belgede davacının parayı nakden elden aldığına dair ibare yer alsa da, ev hanımı olan, ilk defa böyle bir işlemle karşılaşan ve bankaya duyduğu güven nedeniyle önüne getirilen her türlü belgeyi imzalamak zorunda kalan davacının belirtilen belgelerdeki imzalarına itibar edilmediği, davalı ...’ın parayı davacının eşi ya da kardeşine verdiğini açıkça beyan ettiği, uhdesine geçen parayı davacıya ödemediği, basiretli tacir ve bir güven kurumu olmasının gerektirdiği objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı bankanın da tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
./..
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, hileli işlemlerle taşınmazın devir bedelinin davacıya ödenmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, yukarda özetlendiği gibi, davalı ...’ın soruşturma aşamasında verdiği ifadede ve duruşmadaki beyanında taşınmazın devir bedelini davacıya değil, davacının eşi ya da kardeşine verdiğini beyan ettiği, davalının bu husustaki ikrarıyla davacıya paranın ödenmediğinin kabulü gerektiği, bir güven kurumu olan diğer davalı bankanın da objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacı imzalarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Tüketici Kredisi Kullandırım başlıklı dekontun arkasında davacının imzasının olduğu ve üstünde konut satışında parayı elden teslim aldım ibaresinin bulunduğu; davalı ...’ın davalı bankaya hitaben yazdığı nakden ödeme talimatı başlıklı belgede ise, konut kredisine ait tutarın satıcı davacıya nakden ödenmesini gayrikabili rücu talep ettiği ve belgenin altında 54.340 TL’yi elden aldım şeklinde yazı ve davacının imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, anılan belgelerdeki davacı imzalarına itibar edilmeyerek, davalı ...’ın satım bedelini davacıya vermediğine dair beyanının davalı banka yönünden sonuç doğurmayacağı ve mahkemeyi bağlamayacağı gözetilmeksizin, davalı bankanın sorumluluğuna gidilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı banka vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.