Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/18278
Karar No: 2017/983
Karar Tarihi: 31.01.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18278 Esas 2017/983 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/18278 E.  ,  2017/983 K.

    "İçtihat Metni"


    Hakaret suçundan sanık ....’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1,125/3-a ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/04/2016 tarihli ve 2015/551 esas, 2016/318 sayılı kararına, katılan vekili eksik ceza tayin edildiği ve katılan lehine vekalet ücreti takdir edilmediğinden bahisle itiraz edilmesi üzerine, kararda hukuka aykırılık bulunmadığı cihetle itirazın reddine, vekalet ücretine yönelik talebin ise mahkemenin itirazı inceleme kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin mercii Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2016 tarihli ve 2016/376 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2016 gün ve 390072 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde dahi, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 08/05/2013 tarihli ve 2013/7185 esas, 2013/18774 sayılı kararı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2013/15 sayılı kararları ile , benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12/09/2013 tarihli ve 2012/28099 esas,2013/22065 sayılı ilamında da belirtildiği üzere , itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği, itiraz merciinin sanığın mahkumiyetine hükmedildiği hallerde katılan lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini gözetmeksizin itirazın bu yönden kabulü yerine, mercinin sınırlı denetim yapma yetkisi bulunduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar tesisinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir.
    CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
    Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nun 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
    CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir.
    CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında; “İtiraz mercii, o yer Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK"nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçesiyle itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir.
    Ancak inceleme konusu somut olayda; kendisini vekille temsil ettiren müşteki, vekili aracılığıyla şikayetten vazgeçip kamu davasına katılmamıştır.
    21 Aralık 2015 Tarihli ve 29569 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesine göre "Kamu davasına katılma üzerine, mah­kumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, kendisini vekille temsil ettiren müşteki vekili aracılığıyla şikayetten vazgeçip katılan sıfatı almadığından lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi hukuka uygun olup, vekalet ücretine yönelik talep ile ilgili olarak mercii tarafından inceleme kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar değişik gerekçeyle yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 31/01/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi