
Esas No: 2021/484
Karar No: 2022/1092
Karar Tarihi: 23.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 Esas 2022/1092 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2022/1092
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15.09.2014
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.11.2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ... Sigorta AŞ vekilinin 17.04.2014 harç tarihli dava dilekçesiyle; sigortalı ... Deri Tekstil Tur. Yat. İşlt. San. Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı, ... isimli Fairline 37 tip çift makineli motor yatın müvekkili şirket tarafından ...numaralı yatım paket poliçesiyle sigortalandığını, ... Barınağı'nda kıçtan kara deniz de bulunan motorlu yatın 02.07.2013 tarihinde demirli bulunduğu yerde üst güverte kısmına kadar battığını, hasarın azaltılması için aynı gün dalgıç vinç ve diğer imkanlar kullanılarak kurtarma çalışması yapıldığını, yatın bulunduğu yerde yüzdürüldüğünü ve deniz suyunun tahliye edildiğini, hasar sonrası yapılan incelemelerde motor turbolarının bakımı için Volvo yetkili servisi ... Deniz Motorları Ltd Şti tarafından söküldükten sonra boşta kalan egzoz hortum ağzının yukarıya doğru olacak şekilde bağlanması gerekirken tekne sintine içeriye doğru bırakılması nedeniyle egzoz içerisinden giren deniz suyunun içeriye sızması nedeniyle önce makine dairesinin, daha sonra teknenin su dolduğunu, teknenin bulunduğu yerde battığını, yat kurtarıldıktan sonra boşta olan iki adet egzoz hortumunun ağızları yukarıya doğru yönlendirildiğini ve sabitlendiğini, stabil hale geldiğini, deniz suyundan soğutma yapan egzoz hortumlarının kusurlu ve hatalı olarak boşta bırakılmalarından dolayı yatın battığını ve hasarın meydana geldiğini, sigortalı teknenin pert kabul edilmekle 67.000,00 Euro hasar tutarının 31.01.2014 tarihinde sigortalıya ödendiğini, TTK m. 1472 ve BK m. 162 hükümlerine göre sigortalının haklarına halef olduğunu, bu nedenle davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirterek 67.000 Euro’nun ödeme tarihi olan 31.01.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun m. 4/a gereğince işleyecek faizi ile TBK m. 99 gereğince fiili ödeme günündeki .-TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Deniz Motorları Jeneratör Mak San Tic Ltd Şti 02.06.2014 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davaya konu teknenin turbo şarjlarını 25.06.2013 tarihinde usulüne uygun tamiri amaçlı söktüğünü ve gerekli önlemleri aldığını, teknenin bu tamirden dokuz gün sonra battığını, teknik anlamdaki bir hatada geminin bir gün içerisinde batmasının gerektiğini, 24.11.2012 tarihinde yazılan ve müşteri imzasının yer aldığı 1071 nolu servis formunda belirlendiği üzere; kinistin vanalarının korozyondan dolayı kilitlendiği için impeller lastiklerinin değiştirilmemiş olması nedeniyle bu sorunların giderildikten sonra makinelerin çalıştırılarak teknenin teslim edileceğinin belirtildiği, teknenin motor soğutma suyunun geldiği yerden impeller olarak tabir edilen parçanın aşınması nedeniyle teknenin su alıp batmış olabileceğini, 2012 yılı Kasım ayında yapılan bu tespitten sonra sigortalının tekneyi karaya alarak motor dışında teknenin diğer bakımlarını da yaptırtmadığını, kinistin vanaları sebebiyle deniz suyu sisteminde yer alan parçaların sökülmesi ve kinistin vanalarının kapatılmamasında bu parçaların hortum ve borularına takoz çakıldığını, 25.06.2013 tarihinde tekneden çıkarken önlem alındığını, 02.07.2013 tarihine kadar teknenin batmadığını, kötü hava şartlarında teknenin güvene alındığını, sigortalanın teknenin kontrolünü yapmadığını, güvenliğini sağlamadığını, barınaklarda sorumluluğun tekne sahibi donatana ait olduğunu, tekneye dolan suyun boşaltılmasını sağlayan sintine pompası ve otomatiğinin çalışmadığını, teknenin eski bir tekne olması nedeniyle çalışmama durumunun söz konusu olabileceğini, waterlock adı verilen su kilidinin egzozdan gelen suyun motora ve tekneye ulaşmasına engel olduğunu, bu parçanın motor veya egzoz seviyesinin deniz seviyesinin altında olduğu teknelerde kullanıldığını, söz konusu teknede makine dairesinin panyollarının deniz seviyesinden 50-60 cm aşağıda olduğunu, egzozların sökülse dahi motor dairesine suyun geçmemesi gerektiğini, teknenin yalpa yapması ve egzozdan su girme iddiasının yüksek dalgalarda aynı sonucu doğuracağını, bunu engelleyecek parçanın waterlock olduğunu, bu parçanın denizde kalması ve korozyona uğraması nedeniyle teknenin battığını, egzozlardan su geldiğinin tespit edildiğini, su kilidi sisteminin tekne su aldığında su ile dolacağını, hava boşluğu kalmadığı için görev yapamayacağını, teknenin egzozları söküldüğünde ve yere bırakıldığında asla su almaması gerektiğini belirterek, eksperin tespit etmiş olduğu zarar kalemlerini kabul etmediklerini ve davanın reddini talep etmişlerdir.
Davacı vekilinin 26.06.2014 tarihli replik dilekçesiyle; ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bu dosyada kusur durumu farazi olarak yapıldığından tam kusurla davanın açıldığını, bu konuda mahkemece kusur raporu alınması gerektiğini, hasar sonrası yapılan incelemede yatın motor turbolarının bakımı için davalı tarafından söküldükten sonra boşta kalan egzoz hortum ağzının yukarıya olacak şekilde yönlendirilmesi ve sabitlenmesi gerektiğini, ancak tekne sintine içeriye doğru bırakılması nedeniyle egzoz içerisinden giren deniz suyunun sifon yaparak önce makine dairesinin komple su dolduğu, sonrasında da bulunduğu yerde battığı, yatın kurtarıldıktan sonra iki adet egzoz hortumunun ağızlarının yukarıya doğru verilmesiyle herhangi bir yerden su almadığını ve stabil olarak durduğunu, davalı şirket yetkililerinin iki adet ana makine turbosunu söktükten sonra deniz suyundan soğutma yapan egzoz hortumlarını kusurlu ve hatalı olarak boşta bırakmalarından dolayı yatın battığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D. İş sayılı dosyasında belirlenen kusur oranlarının olayla ilgisi olmadığını, hasar meblağının iki ayrı firmadan alınan teklifler sonunda belirlendiğini, teknenin onarım görmesi durumunda 68.570,23 Euro gerektiğinin belirlenmesi üzerine sigortalı teknenin pert olarak kabul edildiğini, 90.000,00 Euro rayiç değerden 15.000,00 Euro sovtaj düşülerek 75.000,00 Euro değer belirlendiğini, 67.000 Euro hasar tutarının 31.01.2014 tarihinde sigortalısına ödendiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Dava; sigorta sözleşmesine dayalı olarak davacı sigortacının sigortalıya yapmış olduğu ödemenin tazminine ilişkin rücuen tazminat davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.... sayılı hasar dosyası, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ... D. İş sayılı dosyası, ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ... d. İş sayılı dosyası, ...numaralı yatım paket sigorta poliçesi, ibraname, fotoğraflar, teklif bedelleri, ekspertiz raporları incelenmiş ve değerlendirilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D. İş sayılı dosyası incelendiğinde; delil tespiti talep eden ... Sigorta AŞ’nin 09.07.2013 tarihli talep dilekçesiyle; sigortalı ... isimli yatın 02.07.2013 tarihinde batması nedeniyle teknede tamir işlerini yapan davalı şirketin yetkililerinin kusurlarının teknede meydana gelen hasarın ve teknenin batma sebebinin HMK m. 400'e göre tespitini talep ettikleri, mahkemece seçilen bilirkişiler vasıtasıyla 11.07.2013 tarihinde keşif icra edilmiş, 20.08.2013 tarihli bilirkişi raporunun alındığı; Gemi İnşa Mühendisi ve Makine Mühendisinden alınan rapora göre; ... isimli teknede turbo şarjlarının bakım ve tamirinin ... Ltd Şti’den ... ve ... tarafından yapıldığını, 24.06.2013 tarihinde turbo şarjların söküldüğünü, egzoz çıkış borusunun üzerindeki kelepçenin sökülerek ayrılmaması nedeniyle egzoz borusunun üzerine turbo şarjın çıkış flencinin bırakılmasıyla 02.07.2013 tarihinde egzoz çıkışlarının makine zeminine düşmesiyle teknede oluşan sifon etkisiyle teknenin ana güverteye kadar suya gömüldüğünü belirterek ... Deniz Motorları Jeneratör Mak San Tic Ltd Şti yetkililerinin turbo şarjı 9 günlük süre ile yerine takmaması ve sökük bıraktığı egzoz çıkışlarını kontrol etmemelerinden dolayı % 60 geminin kaptanının da tekneye uğramaması nedeniyle % 40 kusurlu olduğunu bildirdikleri, bu rapora karşı ... Deniz Motorları Jeneratör Mak. San. Tic. Ltd. Şti. yetkililerinin 27.09.2013 tarihinde itiraz ettiği belirlenmiştir.
... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ... D. İş sayılı tespit dosyasının incelenmesiyle; ... Deniz Motorları Jeneratör Mak. San. Tic. Ltd. Şti yetkililerinin 11.07.2013 tarihinde tespit talebinde bulunduğu, mahkemece 11.07.2013 tarihinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişilerin raporlarını 26.05.2014 tarihinde ibraz ettiği, bu raporda; egzoz çıkışlarında waterlock su kilidi bulunup bulunmadığını tespit edemedikleri, motorlardan sökülen turboların egzoz çıkış borularının teknenin zeminine öylece bırakılması nedeniyle, denizde meydana gelen dalga ve çırpıntıların etkisiyle sifon etkisi göstererek denizden teknenin içine su akımı başladığı, teknede bulunan sintine pompalarının aküden aldığı enerji ile bir müddet çalışmasına rağmen akünün bitmesi ile pompaların durduğu, boru ağızlarının deniz suyunun üstünde bulundurulmadığı, teknenin teknik personelinin dikkatsizliği nedeniyle battığı, hasarın 118.000,00.-TL olduğu belirtilmiştir, bu rapora karşı ... Deniz Motorları Jeneratör Mak San Tic Ltd Şti’nin ve sigortalının şirket yetkilisi vekilinin (usulüne uygun olmayan vekaletnameye istinaden) itiraz dilekçesi verdiği belirlenmiştir.
... Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası incelendiğinde; müşteki ...'in şüpheli ... ve ... hakkında TCK m. 151/1 ve 53 maddeleri gereğince mala zarar verme suçundan suç duyurusunda bulunduğu ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04.10.2013 tarihinde sanıklar hakkında dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılamada sanıkların fiillerinin BK m. 49 e göre haksız fiilden kaynaklanan dava olduğu gerekçesiyle beraatlarına karar verildiği, kararın 16.05.2014 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Hasar dosyası incelendiğinde; davacı sigortacının sigortalı ... Deri Tekstil Tur. Yat. İşlt. San. Tic. Ltd. Şti’ye ait ... isimli 1996 yılı yapımı tekneyi 22.06.2013-22.06.2014 tarihleri arasında teknenin değerinin 130.000 Euro olarak belirlenerek yatım paket sigorta poliçesiyle sigortaladığı, teminat kapsamında İnstitute Yacht Clauses (01.11.85) (CL 328), Türk Tekne Poliçesi Genel Şartları ve diğer özel koşullarla sigortalandığı, sigorta koşulları içerisinde % 1 tenzili muafiyet bulunduğu, 200 USD’nin altında tenzili muafiyet olmayacağı, 01.11.85 İnstitute Yacht Clauses m. 11 deki sorumluluk teminatının tekne sigorta bedeli ile sınırlı olduğunu, sigorta bedelinin mutabakatlı kıymet olmayıp, sigortalının beyanına istinaden yapıldığı, ziya ve hasar vuku bulduğu tarihte eksik/aşkın sigorta belirlenmesi halinde Türk Teknesi Poliçesi Genel Şartları ve TTK hükümleri gereğince işlem yapılacağının belirlendiği, tekne üzerinde meydana gelen hasar nedeniyle eksper ...’in ... Ekspertiz unvanı ile yapmış olduğu tespit ve 11.12.2013 tarihli 2013/337 numaralı raporunda; sigortalı ... isimli teknenin egzoz içerisinden gelen deniz suyunun sifon etkisiyle battığı, 03.07.2013 tarihinde teknenin kurtarıldığı, teknenin rayiç değerinin 90.000,00 Euro -100.000,00 Euro olması nedeniyle aşkın sigorta bulunduğunu, hasar miktarının malzeme + işçilik olarak 66.000,00.-TL karşılığı 26.307,40 Euro ve % 1 tenzili muafiyet (130.000 Euro x %1 = 1.300,00 Euro) yapılmasıyla 25.007,40 Euro olduğu, daha sonra 27.12.2013 tarihli ... Sigorta Ltd Şti’den alınan ekspertiz raporunda; acente/...’in sigortalı şirketin temsilcisi olduğu, teknenin değerinin 90.000,00 Euro olması nedeniyle aşkın sigortanın bulunduğunu, hasarın ... Deniz Motorları Jeneratör Mak San Tic Ltd Şti’nin tamir için söktüğü turbo şarjın yerine takılmamasından oluştuğu, hasar/onarım miktarının üç ayrı firmadan alınan tekliflere göre 68.570,23 Euro olarak belirlendiğini, teknenin belirlenen 90.000 Euro piyasa rayiç değerinden 15.000,00 Euro sovtaj değerinin mahsubu ile 75.000,00 Euro olarak tespit edildiği, ancak tarafların mutabakatı neticesinde 67.000,00 Euro’nun sigortalısına ödenmesine karar verildiği, bu bedelin 30.01.2014 tarihinde ödendiği, aynı tarihte ibraname alındığı belirlenmiştir.
Davacı ... Sigorta AŞ’nin sigortalısı olan ... Deri Tekstil Tur. Yat. İşlt. San. Tic. Ltd. Şti’nin donatanı olduğu ... isimli yatın yatım paket sigorta poliçesiyle 22.06.2013- 22.06.2014 tarihleri arasında İnstitute Yacht Clauses (01.11.85) şartları ile sigortaladığı, sigortalının davalı ... DENİZ MOTORLARI JENERATÖR MAK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile yapmış olduğu eser sözleşmesi ile yatın motor turbolarının bakımı konusunda anlaşıldığı, bu konuda 24.11.2012 tarihinde imzalanan 1071 nolu servis formunda bu hususun belirtildiği, 25.06.2013 tarihinde gerekli onarımların yapılması amacıyla işlem yapıldığı 02.07.2013 tarihinde teknenin suya battığı, 03.07.2013 tarihinde kurtarıldığı, ekspertizlerden alınan raporlar kapsamında davacı sigortacının teknenin değerinin 90.000 Euro olarak belirleyip, 15.000 Euro pert değerinin mahsup edilmesiyle 75.000 Euro olarak teknenin değerini belirlediği, ancak sigortalıyla 67.000 Euro üzerinden anlaşarak bu miktarın 30.01.2014 tarihinde ödendiği ve sigortalıdan ibraname alındığı belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde 24.11.2012 tarihli ve 1071 nolu servis formuna göre sigortalının davalı şirketten yapılmasını talep ettiği ... isimli teknedeki onarım işi, onarım işinin niteliği, nasıl tamir edilmesi gerektiği, onarım sırasında müteahhidin herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığı, iş sahibinin onarımın yapılması sırasında üzerine atfı kabil kusurunun bulunup bulunmadığı, iş sahibini temsilen acente olarak yer alan
... ...’in kaptan sıfatının değerlendirilmesi, davalının itirazı üzerine teknenin değeri, sigorta şirketinin ödemesinin İnstitute Yacht Clauses (01.11.85) (CL 328), Türk Tekne Poliçesi Genel Şartları ve diğer özel koşullara uygun olup-olmadığı, rücu imkânı varsa miktarı, tarihi konularında bilirkişiler Gemi İnşa Mühendisi ..., ... vasıtasıyla rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişilerin ibraz ettikleri 16.04.2015 tarihli raporlarında; dava konusu ... isimli ticari yatın, dava tarihi itibarı ile sigortalı ... Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu, bu şirketin vekili sıfatı ile ... ...'in hareket ettiği, teknenin 1996 yılında imal edilmiş bir tekne olup egzoz çıkışlarının bakım ve onarımının yapılması için davalı şirket ile anlaşıldığını, 24.11.2012 tarihli 1071 nolu servis formunda, 01.12.2012 tarihli 1066 nolu servis formunda, 14.06.2013 tarihli 989 nolu servis formunda ve 22.06.2013 tarihli 992 nolu servis formunda yapılan işlemlerin belirlendiği, gerek ekspertiz raporları ve gerekse ... SHM' den alınan bilirkişi raporlarında iki ihtimal üzerinden değerlendirilme yapıldığı, birinci ihtimale göre kinistin ve vana bağlantılarının davalı şirket tarafından yapıldığı ve bunların emniyetini almanın davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu, kinistin vanalarından kaynaklanan bir zararın tespit edilemediğini, ikinci ihtimale göre ise davalı şirket tarafından sökülen egzoz hortum ağızlarının yukarıya doğru gelecek şekilde sabitlenmesi ve bağlanması gerektiği, iskeleye çarpan deniz sularının egzozlara yavaş yavaş girmeye başladığı teknenin ağırlığının arttığı, teknenin ağırlığının artması ile su alarak battığı, davalı şirket tarafından yatın motor turbolarının bakımlarını ve egzoz hortum ağızlarının yukarıya doğru sabitlenmesi gerekirken tekne sintine içine doğru bırakılması ile teknenin battığı, bu durumda davalının %80 davacı şirketin de tekneyi takip edip gözlememesi, gerekli emniyet tedbirlerini almaması sebebi ile %20 oranında kusurlu olduğu, teknenin hasarının giderilmesi için yapılacak toplam masrafın 105.000,00.-Euro olacağı, aynı teknenin 2. el piyasa değerinin 90.000,00.-Euro civarında olduğu, böylece teknedeki hurda bedeli olan 15.000,00.-Euro' nun düşülmesi ile 75.000,00.-Euro zararın oluştuğu, ancak tarafların anlaşması ile 67.000,00.-Euro' nun sigortalıya ödendiği, bu bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davalının kusur oranına göre 53.600,00.-Euro' dan sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bu bilirkişi incelemesine karşı taraf vekilleri beyanlarda bulunmuşlardır.
Tarafların bilirkişi raporlarına itirazları gözetilerek bilirkişilerden 18.11.2015 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; itirazlar değerlendirilerek davalının tekne, egzoz, hortum ağızlarının yukarıya doğru olacak şekilde sabitlenmemesi / bağlanmaması kusurunun teknik servisin sorumluluğunda olup, donatanı uyarması gerektiği, dava dışı ...'in sigortalı teknenin donatanı veya kaptanı olmadığı, teknik olarak yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan donatanın uyarılmadığından; davalının % 100, donatanın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi raporları, ekspertiz raporları ve tüm deliller değerlendirilerek söz konusu teknenin hasar tarihi itibarı ile piyasa fiyatının ortalama 87.500,00.-Euro civarında olduğu (bilirkişi raporunda belirlendiği üzere), hurda bedelinin teknenin rayiç değerinin %10 ile %20' si arasında değiştiği ve %15' in makul olduğu tespit edilmekle 87.500.00 Euro x %15 = 13.125,00.-Euro olup; 87.500,00 - 13.125,00 = 74.375,00.-Euro' nun sigortalıya ödenmesi gerekli sigorta bedeli olduğu, ancak tarafların mutabakatı ile 67.000,00.-Euro' nun 31.01.2014 tarihinde sigortalıya ödendiği, bu değerin rayiç piyasa fiyatlarına uygun olduğu, davacının talebinin de 67.000,00.-Euro (67.000,00.-Euro' nun harca esas değeri 2,9604=1 Euro değeri 198.346,80.-TL olarak) üzerinden talepte bulunduğu tespit edilmiştir.
20.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda; meydana gelen hasarda davalı şirketin %80 kusurlu davacı sigorta şirketinin sigortalısının ise %20 kusurlu olduğu tespit edilmiş ve bu rapora karşı davacı vekilinin itiraz dilekçesi üzerine; alınan 18.11.2015 tarihli ek raporda ise donatanın kusurunun belirlenemediğinden davalının % 100 kusurlu olduğu beyan edilmiştir.
Yapılan tüm değerlendirmelere göre;
Davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazlarında belirttiği üzere Eser Sözleşmesine konu olan ... isim teknenin onarım işinin yapılmasında, iş sahibini temsilen yer alan ... ...'in teknenin tamiri aşamasında tekneyi gözetlemesi ve emniyet tedbiri almasının mümkün olmadığı, teknenin tamiri aşamasında gerekli tüm güvenlik önlemlerinin bu işi yüklenen davalı şirket tarafından yerine getirilmesi gerektiği, TBK m. 471 ve devamına göre; işin sadakat ve özenle ifa edilmesi, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranması gerektiği, buna göre teknenin tamiri aşamasında sökülmüş ve boşta kalan egzoz hortumunun ağzının yukarıya doğru bırakılarak sabitlenmesi ve bağlanması gerekirken, teknenin içinde doğru bırakılması ve egzoz içerisinden gelen deniz suyunun sifon etkisiyle önce makine dairesine sonra teknenin içine komple su dolarak batmasında donatanın kusurlu olmadığı tespit edilmekle, davalının yüklenici olarak tam kusurlu olduğu ve sigortalıya ödenen 67.000,00 EURO hasar bedelinin piyasa şartlarına uygun bedel olduğu, kabul ve tespit edilerek, bu değer üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada %1 muafiyet bedeli olan 1.300,00.-Euro'nun sigorta bedeli olan 74.375,00 Euro'dan mahsup edilmesi ile belirlenen 73.075,00 Euro bedel tarafların anlaştığı 67.000,00 Euro'nun üstünde kalmakla ayrıca bir indirim yapılmasına gerek bulunmadığı da tespit edilmiştir. Davacı sigortanın sigortalısına yapmış olduğu ödemenin tarihi 31.01.2014 olmakla bu tarihten itibaren 3095 sayılı kanun madde 4/a gereğince işleyecek faizi ile bu zararın tahsili yönünden karar verilmiştir.
Bu karar davalı vekilince temyiz edilmekle, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ... Esas - ... Karar sayılı 14.12.2017 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; "...... 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine dosya ek rapor tanzimi için heyete tevdi edilmiş, ancak ek raporda sadece davacı vekilinin itirazları değerlendirilmiştir. Ek raporun taraf vekillerine tebliği üzerine davalı vekili, ek raporu kabul etmediklerini, kök rapora yönelik itirazlarını tekrar ettiklerini beyan etmiş ise de; mahkemece davalı vekilinin kök rapora yönelik ciddi itirazları yeni rapor alınmak suretiyle karşılanmadığı gibi karar yerinde de bu itirazlara yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı vekili tarafından hükme esas alınan rapora yapılan ciddi itirazların karşılanması için oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir." mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma kararına uyularak, yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi Gemi İnşa mühendisi ... ile bu işlerden anlayan bilirkişi; ...'den rapor alınmıştır. 24.05.2018 tarihli raporda; önceki bilirkişi raporları ve Yargıtay bozmasında yer aldığı üzere, bozma konusu yapılan itirazlar değerlendirilerek yapılan incelemede, teknenin değerinin raşilere uygun olduğu, teknenin batma sebebinin bilirkişi kök raporunda da belirlendiği üzere, 2 ihtimalden ya birinin tek başına ya da her iki ihtimalin beraber meydana gelmesi ile ortaya çıktığı, teknedeki kinistin vanalarının kapanmaması ve takoz çakılmış hortumlardan su girme olasılığının teknenin su alması için en güçlü ihtimal olduğunu, kinistin deniz suyu alıcılarının soğutma sistemine sürekli su beslemesi yapabilmesi için teknenin su sathı kısmının altında bulunması gerektiği, bu bölgede suyun hidrostatik basıncı mevcut olduğundan, denizli havalarda yalpa yapmasından dolayı tekne üzerinde oluşan titreşimler ve takozların buna bağlı gevşemesi sonucu suyun hidrostatik basıncının karşı kuvvet oluşturarak takozu gevşetmesi ile su girme olasılığının arttığı, bu nedenle acil durumlar dışında; takoz/ siğil çakma yönteminden ziyade onarım / bakım yapılırken kör flenç ile deniz suyu ile iştirakli devreleri körleme yönteminin kullanılması gerektiği, ancak bu konuda yeterli delil bulunmadığı, teknenin batma sebebi olarak raporda tespit edilen egzoz çıkışında makine dairesine su girerek batması ihtimalinde Marin Dizel motorlarda endüstriyel hava soğutmalı ( radyatörlü ) motorlar gibi kuru egsoz veya ıslak egzozlu iki çeşit bulunduğu küçük güçteki dizel motorlarda genelde ıslak egzozun yaygın olarak kullanıldığı, bu egzozda izolasyon gerekmediği, egzoz hortumu kullanılıp montaj açısından kolaylık sağladığı, kuru egzoz için ise kompansatör kullanılması gerektiği, borda çıkışında makine stop halinde iken suyun makineye geri yürümemesi için waterlock kullanıldığı, waterlockun nargile sistemi ile çalıştığı, deniz suyunun makineye geri yürümesinin zor ancak imkansız olmadığını, waterlockun makine stop edildiğinde, devrede kalan suyun toplandığı hazne olduğu, egzoz gürültüsünü azalttığı, ancak su hattı altında makine kalması halinde deniz suyunun egzoz manif olduğundan, makineye geri yürümesi riskinin bulunduğu, bu olaya sifon etkisi dendiği, sifon etkisini kırmak için deniz suyu borda çıkış devresine boyun atmak gerektiği, buna da deve boynu dendiği, somut olayda yetkili servisin egzoz çıkış devrelerini sökük halde bıraktığı, egzoz devrelerinden içeriye su girmesi nedeniyle waterlock sistemindeki yapısal sorunlar nedeniyle makineye su yürüme riskinin bulunduğu, egzoz çıkışının su seviyesinin hemen üstünde olsa bile sert havalarda yalpadan dolayı deniz suyunun içeriye yürüme riskinin bulunduğunu, sonuç olarak teknenin egzoz devresinin söküldükten sonra egzoz devrelerinin güvenli olarak bağlanmaması nedeniyle, teknenin battığı. Davalının basiretli bir tacir olarak işini özenle ve sadakat ile yürütmesi gerektiği, teknenin davalının itiraz ettiği gibi dışardan gelen yapısal bir hasardan batmadığı, zira teknenin 03.07.2013 tarihinde su tahliyesi ile tekrar yüzmeye başladığı ve teknede tonajı itibari ile personel bulundurma zorunluluğu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce bu bilirkişi raporu Yargıtay bozması kapsamında tarafların itirazlarını da değerlendirerek tüm itirazlara cevap verdiği ve somut olayda mahkememizce daha önce verilen kararda belirtildiği üzere, davalının kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Kısacası bilirkişi raporunda yer aldığı üzere; teknenin borda çıkışında makine stop halinde iken suyun makineye geri yürümemesi için waterlock kullanıldığı, waterlockun nargile sistemi ile çalıştığı, deniz suyunun makineye geri yürümesinin zor ancak imkânsız olmadığını, waterlockun makine stop edildiğinde, devrede kalan suyun toplandığı hazne olduğu, egzoz gürültüsünü azalttığı, ancak su hattı altında makine kalması halinde deniz suyunun egzoz manifoldundan, makineye geri yürümesi riskinin bulunduğu, bu olaya sifon etkisi dendiği, sifon etkisini kırmak için deniz suyu borda çıkış devresine boyun atmak gerektiği, buna da deveboynu dendiği, somut olayda yetkili servisin egzoz çıkış devrelerini sökük halde bıraktığı, egzoz devrelerinden içeriye su girmesi nedeniyle waterlock sistemindeki yapısal sorunlar nedeniyle makineye su yürüme riskinin bulunduğu, egzoz çıkışının su seviyesinin hemen üstünde olsa bile sert havalarda yalpadan dolayı deniz suyunun içeriye yürüme riskinin bulunduğunu, sonuç olarak teknenin egzoz devresinin söküldükten sonra egzoz devrelerinin güvenli olarak bağlanmaması nedeniyle, teknenin battığı. Davalının basiretli bir tacir olarak işini özenle ve sadakat ile yürütmesi gerektiği, teknenin davalının itiraz ettiği gibi dışardan gelen yapısal bir hasardan batmadığı, zira teknenin 03.07.2013 tarihinde su tahliyesi ile tekrar yüzmeye başladığı ve teknede tonajı itibari ile personel bulundurma zorunluluğu bulunmadığı ve davalının kusurlu olduğu ve bilirkişi raporunda yer aldığı üzere sigortalıya ödenen 67.000,00 Euro hasar bedelinin piyasa şartlarına uygun fahiş bedelde olduğu tespit edilmiş, böylece bilirkişi tarafından yapılan bu tespitle mahkememizce bozmadan önce alınan kök raporda yer alan %1 muafiyet bedeli 1.300,00 Euro’nun sigorta bedeli olan 74.375,00 Euro mahsup edilmesiyle, 73.075,00 Euro bedelin tarafların anlaştığı 67.000,00 Euro’nun üstünde kaldığı, tespit edilmekle ayrıca bir indirim yapılmasına gerek olmaksızın 31.01.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun m. 4/a gereğince işleyecek faizi ile davalıdan bu zararın tahsili yönünde karar verilmiştir.
Bu karar üzerine kararı davalı vekilinin (20.08.2020 tarihli temyiz dilekçesiyle sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin usulüne uygun olmadığı, yatın ticari yat olmadığı, aynı zamanda sigorta poliçesinin özel şartlar bölümünde teknenin denize elverişli olduğu süre boyunca elverişlilik belgesi / yat kayıt belgesi yürürlükte olduğu sürede poliçenin geçerli olduğunun belirtildiği, ancak teknenin denize elverişlilik kontrolü yapılmadığından ödemenin yapılmaması gerektiği, yatın sigorta yaptırıldıktan sonra 10. günde batması nedeniyle kötü niyetli batırma ihtimalinin araştırılmadığı, bilirkişilerden ek rapor alınması gerektiği, yeterli inceleme yapılmadığını belirterek) temyiz etmesi ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ... Esas - ... Karar sayılı 05.03.2020 tarihli kararla mahkememiz kararı bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “......1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin ... Esas - ... Karar sayılı bozma ilamında mahkemece alınan bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine dosyanın ek rapor tanzimi için heyete tevdi edildiği, ancak ek raporda sadece davacı vekilinin itirazlarının değerlendirildiği, ek raporun taraf vekillerine tebliği üzerine davalı vekilinin, ek raporu kabul etmediklerini, kök rapora yönelik itirazlarını tekrar ettiklerini beyan ettiği, mahkemece davalı vekilinin kök rapora yönelik ciddi
İtirazlarının yeni rapor alınmak suretiyle karşılanmadığı gibi karar yerinde de bu itirazlara yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı tespit edilerek, davalı vekili tarafından hükme esas alınan rapora yapılan ciddi itirazların karşılanması için oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeni bir heyetten rapor alınmıştır. Alınan raporda, teknenin egzoz devresi söküldükten sonra kötü hava koşullarının etkisi ve waterlock sisteminin çalışmaması sonucu egzoz devrelerinin güvenli olarak bağlanmaması neticesinde içine su dolarak battığı, waterlock sistemi sigortalı teknenin sorumluluğunda olsa da davalının işini basiretli bir tacir gibi mesleki ve teknik olarak özenle ve sadakatle ifa etmesi gerektiği, bu bağlamada işini yaparken gerekli tedbirleri almadığı, kapalı bir hazne olması sonucu içinin teknik olarak bilinmediği waterlock sistemine güvenerek egzoz devrelerini emniyetli şekilde bağlamadığı, bu bağlamda mutlak sorumsuzluğundan söz edilemeyeceği, davalının kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan teknik tespitlerden, teknenin batmasının egzoz devrelerinin güvenli olarak bağlanmaması ve waterlock sisteminin çalışmaması nedenlerinin bir araya gelmesi sebebiyle gerçekleştiği, davalı tarafından egzoz devreleri güvenli bağlansa idi veya sigortalı teknenin waterlock sistemi çalışıyor olsa idi teknenin batmayacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda tüm sorumluluğun davalıda olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.“ gerekçesi ile bozmuştur. Mahkememizce bozmaya uyularak, davalı lehine yapılan bozma nedeniyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmiştir. Bu amaçla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne talimat yazılarak kaptan ve gemi inşa mühendisinden oluşan bir heyetten Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ... Esas - ... Karar sayılı kararında yer alan hususlar incelenerek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla alınan 21.06.2022 tarihli raporda; tüm itirazlar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ... Esas - ... Karar sayılı kararı ile incelenmesi istenilen hususlar ve önceki bilirkişi raporları da değerlendirilerek yapılan incelemede; ... Ekspertiz Hizmetleri, Mesa Ekspertiz Hizmetleri ile önceki bilirkişi raporları incelendiğinde dava konusu raporun yanma sonucu oluşan havayı varsa turboşarjer veya süperşarjer türbün kısmında geçirerek yoksa direkt olarak dışarıyla attığı, küçük güçteki dizel motorlarında ıslak egzozun avantajları nedeniyle yaygın olarak kullanıldığı, deniz suyunun tekne su alıcısından kiniştin aracılığıyla alınarak görevini yaptıktan sonra egzoz ile birlikte bordodan dışarı atıldığı, deniz suyu eğer makineyi egzoz gazları ile birlikte terk ederse buna ıslak egzoz dendiği, ıslak egzozlu bir teknenin egzoz devresinin kuru egzoza göre daha soğuk olduğunu, egzoz gazlarının makineyi terk ederken deniz suyu tarafından soğutulduğu ve bordo çıkışından atıldığı, bordo çıkışından makine stop halindeyken suyun makineye yürümemesi için teknelerde kullanılan araçlardan bir tanesinin de waterlock sistemi olduğunu, ıslak egzoz sayesinde makine çıkan egzozu soğutarak tekneyi terk ettiği, bunun avantajının egzoz izalasyon gerektirmemesi olup, egzoz hortumu ile yapılabildiği, hortum kullanımının montaj açısından kolaylık sağladığı, hortumların ısı genleşmeyi alarak doğru montajı sağladığı, deniz suyunun makineye geri yürümesinin zor ama imkansız olmadığını, waterlock makine stop ettiğinde devrede kalan suyun toplandığı bir hazne oluşturduğu ve makinenin egzoz gürültüsünün azılmasına yardımcı olduğu, makine çalışmıyorken egzoz devresinde kalan suyu tutarak makineye yürümesini engellediği, waterlock’un makineye su girişini engelleyen yapısal bir yöntem olmayıp, bir noktaya kadar deniz suyunun girişini engellediği, makinenin su hattında kalması halinde deniz suyunun egzoz manife olduğundan makineye geri yürüme riskinin bulunduğunu, birleşik kaplar uygulamasına göre suyun kendini eşitleyeceği ve buna sifon etkisi dendiği, özellikle sert havalarda bunun bir olasılık olduğunu, bu olasılığı ortadan kaldırmak için yani sifon etkisini kırmak için deniz suyu bordo çıkış devresine boyun atmak (goose neck - kuğu boynu / deve boynu) gerektiği, önemli olanın makine stop ettiğinde waterlock dışında başka bir yerde devre içinde su birikintisinin engellenmesi olduğunu, makine çalışmıyorken egzoz sisteminde kalan deniz suyunun makineye yürümesinin engellemek amacıyla waterlock’un kullanıldığını, bu konuda asıl aracın deve boynu olduğunu, deve boynunun tekneye ve makineye egzoz borusu ya da hortumu aracılığıyla deniz suyunun girişini önlemek amacı taşıdığını, bu nedenle deve boynu bulunmadığı ya da görevini yapmadığı hallerde waterlock’un su girişini engelleyen etkin bir araç olmadığını, bu durumda tekneye su girişini önleyecek ekipmanın bulunmadığında tekneye deniz suyunun yürüyeceğini, dava konusu ... isimli teknede deve boynunun bulunduğu, ancak deve boynunun su hattından olan yüksekliği ve durumu hakkında bilgilendirme yapılmadığı, tamir sırasında egzoz hortumlarının sökülmesi sırasında orijinal konumlarının kaybedip kaybetmediğinin de raporda belirtilmediğini, kanaatlerince egzoz hortumlarının sökülerek boşta bırakılmasıyla egzoz sisteminin orijinal konumda bağlanmadığı, teknenin normal çalışma koşullarında egzoz hortumunun belli koşullarda bağlandığını, ancak egzoz hortumunun sökülmesiyle uçları açık olarak bağlanmaması / sabitlenmemesi ve hortum / deve boynu bağlantısının orijinal konumunu kaybetmesi sonucunda deniz suyunun tekneye girdiğini, teknenin bakım, servis ve diğer işlerini yapan kişinin amatör denizci belgesi bulunması şartını aramadığı, tekne boyutları göz önüne alındığında düzenli olarak bir vardiya gerektirmediği, vekalet verilmiş kişinin teknenin su alıp batması olayından bir gün önce 18:30’da tekneyi kontrol ettiği, servis elemanlarının teknede işlem yaptıktan 1 hafta sonra teknenin battığı, 1 hafta boyunca teknede rüzgarın şiddeti arttırıp dalgaya maruz kalması durumunda teknenin batabileceğini, teknik bilgi sahibi olmayan bir kişiden beklenmeyeceği tamir işlemleri için tekneye gelen kişinin tehlikeli bu durum hakkında bilgi vermesi gerektiği, bu nedenle tamir ekibinin sökmüş olduğu egzoz sisteminde hortum ağızlarını yeterli yüksekliğe bağlamayıp aşağı doğru bırakmaları ve egzoz hortum sisteminin orijinal formunu kaybetmesi sebebiyle teknenin su dolarak batmasından dolayı doğrudan sorumlu olduğu, vekâlet verilen kişiden teknenin batması için egzoz hortumlarının konumunu belirlemesi veya buna ilişkin herhangi bir önlem almasının beklenemeyeceğini ve kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 09.07.2022 tarihli beyan dilekçesiyle; bozma kapsamına göre yeterli inceleme yapılmadığını, temyiz incelemesi yapılmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun belirlenmediğini belirterek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ... Esas - ... Karar sayılı kararında yer alan bozma gerekçesi ve önceki bilirkişi raporlarıyla eksper raporlarının incelenerek davalının sorumlu olup olmadığı konusunda yaptırılan bilirkişi incelemesiyle gerek mahkememizce verilen ... Esas – ... Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, gerek bozmayla alınan yeni esas numarası olan ... Esas – ... Karar sayılı dosyamızda alınan ikinci bilirkişi raporu ve gerekse bu kararın bozulmasıyla alınan derdest dosyamızdaki üçüncü bilirkişi raporunda tümüyle davalının sorumlu olduğu, teknenin donatanını temsil eden kişinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, vekaleten iş yapan kişiden tamir ve bakımla ilgili olarak egzoz sistemindeki hortumları yeterli yüksekliğe bağlamayarak aşağı doğru bırakmaları ve egzoz hortum sisteminin orijinal konumunu kaybetmesi nedeniyle tekneye su dolarak batmasından dolayı tamir ekibinin dolayısıyla dava tarafın %100 sorumlu olduğu, vekalet veren tekne sahibi yada vekalet eden kişinin hava şartlarının değişimi, dalga olması durumunda egzoz hortumlarının durumu sebebiyle su alarak batmasıyla ilgili herhangi bir davranışta bulunmasının beklenemeyeceği ve kusurunun bulunmadığı belirtilmiş olmakla mahkememizce verilen önceki kararlarda da yer aldığı üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Buna göre; sigortalıya ödenen 67.000,00 Euro hasar bedelinin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, piyasa şartlarına uygun rayiç bedel olduğu tespit edilmekle, bu değer üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada %1 muafiyet bedeli olan 1.300,00.-Euro'nun sigorta bedeli olan 74.375,00 Euro dan mahsup edilmesi ile belirlenen 73.075,00 Euro bedel tarafların anlaştığı 67.000,00 Euro'nun üstünde kalmakla ayrıca bir indirim yapılmasına gerek bulunmadığı ve davacı sigortanın sigortalısına yapmış olduğu ödemenin tarihi 31.01.2014 olmakla bu tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun madde 4/a gereğince işleyecek faizi ile bu zararın tahsili yönünde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davalıdan 67.000,00.-Euro sigorta hasar bedelinin ödeme tarihi olan 31.01.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro cinsi üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden -.TL karşılığının davalıdan tahsiline,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 13.549,07 TL harçtan dava açılışında peşin olarak alınan 3.387,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.161,77 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 3.387,30 TL peşin harç, 3.800,00 TL bilirkişi ücreti, 368,20 TL tebligat, posta, talimat masrafı olmak üzere toplam 7.580,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T m. 13/1 gereği hesaplanan 30.752,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak vekili lehine davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay'a başvuruda bulunma hakkı var olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır