Mahkemesi
|
:
|
Gerze Asliye Hukuk Mahkemesi
|
Günü
|
:
|
07.07.2005
|
Sayısı
|
:
|
62-124
|
|
|
|
|
|
|
Taraflar arasındaki “tazminat ve menkul teslimi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gerze Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.9.2004 gün ve 2002/76-2004/301 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 4.4.2005 gün ve 2005/3077-3565 sayılı ilamı ile,
(...Davacı, muris kayınpederi H...C..a ait hızar atölyesinden hızar ve şerit biçme makinasını götüren davalıdan makinaların alınarak kendisine teslimini, ayrıca 1.000.000.000 lira ecrimisilin tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Sıfat, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bu nedenle bir hakkı talep yetkisi o hakkın sahibine aittir.
Bir davada, davacı ve davalının taraf sıfatına sahip olmaları dava şartlarındandır. Bu nedenle davanın taraflardan birinin taraf sıfatına sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden gözetilir ve dava esasa girilmeden reddedilir.
Somut olayda, davacı mirasçı sıfatıyla dava açmış ise de, veraset ilamı ve aile nüfus kayıt tablosuna göre eşinin muris babası H...C.. dan önce ölmüş olması nedeniyle mirasçı sıfatı yoktur.
O halde, bu davada davacının kendi adına dava açma sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, bu husus incelenmeksizin davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
ÖN SORUN: Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, davanın kabul edilen bölümü itibariyle davalı vekilinin direnme kararını temyiz etmesinin mümkün bulunup bulunmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.
Dava, tazminat ve menkul teslimi istemine ilişkin olup; dava dilekçesinde, teslim istemine konu menkullerin değeri 500.000.000 TL.; istenilen maddi tazminat miktarı da 1.000.000.000 TL. olarak gösterilmiş; dolayısıyla davanın toplam değerinin 1.500.000.000 TL. olduğu açıklanmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 250.000.000 TL. tazminatın davalıdan tahsiline ve değerleri bilirkişice 275.000.000 TL. olarak hesaplanan dava konusu menkullerin de davacı tarafa teslimine, fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiştir.
Böylece, Yerel Mahkemece hüküm altına alınan tazminat tutarı ile, davacı tarafa teslimine karar verilen menkullerin değerleri toplamı 525.000.000 TL. dir. //
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.
Eldeki davada direnme kararının verildiği 7.7.2005 tarihinde, 5219 Sayılı Kanun’un temyiz sınırını bir milyar TL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve davalı tarafından temyize getirilen Yerel Mahkeme kararında davanın kabul edilen bölümü (525.000.000 TL.) bu sınırın altında olduğuna göre, direnme kararı davalı yönünden kesin olup, temyizi mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 21.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.