Esas No: 2009/4929
Karar No: 2010/3231
Karar Tarihi: 23.03.2010
Haksız Eylem Nedeniyle Tazminat - Müteselsil Sorumluluk - Rücu Davası - Tazminat Miktarının Belirlenmesi - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2009/4929 Esas 2010/3231 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2009/4929 E., 2010/3231 K.
4. Hukuk Dairesi 2009/4929 E., 2010/3231 K.
- HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT
- MÜTESELSİL SORUMLULUK
- RÜCU DAVASI
- TAZMİNAT MİKTARININ BELİRLENMESİ
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 50 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 51 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 43 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ]
"İçtihat Metni"
Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafından, davalı Sebahat ve Ali aleyhine 30.01.2008 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.10.2008 günlü kararın Yargıtay"da duruşmalı olarak incelenmesi davalı Ali, duruşmasız olarak incelenmesi de diğer davalı Sebahat ve davacı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun ge-rektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; a) Dava, haksız eylem nedeniyle zarara uğrayana ödenen tazminatın, haksız eylemi gerçekleştiren davalılardan rücu yolu ile alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Davacı Hazine, Öznur adına tapulu olan taşınmazın 13.03.1999 günü yapılan satış ile dava dışı A.Hüsnü adına tecil edildiğini, taşınmazın önceki sahibi Öznur tarafından; dava dışı A.Hüsnü aleyhine, özel vekaletnamede yetki bulunmadığı halde yetkisiz olarak yapılan satış işleminin geçersiz olduğu ileri sürülerek açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilerek, A.Hüsnü adına oluşturulan tapu kaydının iptal edildiğini; tapu kaydının iptalinden sonra A.Hüsnü"nün uğradığı zararın ödetilmesi amacıyla açtığı tazminat davasının kabulü üzerine, A.Hüsnü"nün zararının ödendiğini; A.Hüsnü"ye ödenen tazminatın, vekaletnamede yetki olmadığı halde satış işlemini gerçekleştiren tapu idaresi görevlileri olan davalıların ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) alınmasını istemiştir.
Davalılar ise çalıştıkları Tapu Sicil Müdürlüğü"ndeki iş yoğunluğu ve personel eksikliği nedeniyle gelen işe cevap verecek biçimde iş üreti-lememesinin hata yapmalarına yol açtığını, hizmetin gerektirdiği düzenlemeyi yapmayan idarenin, çalışanların yapmasına neden olduğunu, personel hatası ile idarenin hizmet kusuru arasında doğrudan ve uygun illiyet bağı bulunduğunu, idarenin bölüşük kusuru olması nedeniyle zararın tümünden sorumlu tutulamayacaklarını, kusurları bulunmadığını ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Borçlar Yasası"nın 50 ve 51. maddelerinde düzenlenmiş bulunan dayanışma (teselsül) kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu durumuna ilişkin olup, zarara neden olanlarla zarar gören arasındaki ilişkiyi düzenlemektedir.
Eldeki davada zarar görene ödenen tazminat rücu yolu ile istenildiğine göre, davalılar arasında dayanışmadan söz edilemez. Zarar verenler, zarar hedeniyle zarar görene karşı dayanışmalı (müteselsil) olarak sorumlu iseler de, rücu davasında kusurları oranında sorumludurlar.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalıların zararın meydana gelmesindeki kusur oranları belirlenip, bu kusura karşılık gelen tutardan sorumlu tutulması gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle,
tüm zarardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b) Zarar, malvarlığının zararlandırıcı eylemin işlenmesinden sonraki durumu ile bu eylem gerçekleşmediği takdirde mevcut durumun karşı-laştırılması sonucu belirlenir. Zarar tutarından varsa gerekli indirimler ya-pıldıktan sonra ise tazminat tutarı belirlenir. Bu konu, Borçlar Yasası"nın 43 ve 44. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre yargıç, her somut olayda takdir yetkisine dayanarak hak ve adaletin gerektirdiği ölçüde indirim yapabilecektir.
Dava konusu olayda satışın yapıldığı tapu idaresinin iş yoğunluğu, çalışma ortamının koşulları gözetildiğinde, Borçlar Yasası"nın 43. maddesi uyarınca, davalılar yararına takdir edilecek uygun bir indirim yapılmamış olması doğru olmadığından, karar bu nedenle de bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a ve b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına (BOZULMASINA); davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve da-valılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.