19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9183 Karar No: 2021/1389
5846 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/9183 Esas 2021/1389 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/9183 E. , 2021/1389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5846 sayılı Kanun"un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenleme ile 5846 sayılı Kanun’un 20 ve devamı maddeleri uyarınca mali hakların, işleme, çoğaltma, yayma, temsil ile işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim haklarını kapsadığı göz önünde bulundurularak; dosya içerisinde mevcut müzik eseri kayıt tescil belgesine göre ithal eden şirketin suça konu yabancı esere ilişkin Türkiye’de kullanım hakkının yayma ve çoğaltma ile sınırlı olup temsil hakkını içermediği gibi şikayetçi ... Meslek Birliği ile ithal eden şirket arasında "üyelik ve temsil sözleşmesi" imzalandığı ancak suça konu eserin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, temsil haklarını ana yapımcı şirkete devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgelerin kanuni süresi içinde ibraz edilmediği gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Sanık hakkında verilen adli para cezasının 1 gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nın 52/2. maddesiyle yetinilmeden TCK 50/1-a maddesine de yer verilmesi CMK"nın 232/6 maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.