6. Ceza Dairesi 2020/1020 E. , 2020/1647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 gün, 2016/343 Esas ve 2017/308 Karar sayılı ilamı ile, sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar savunmanlarınca istinaf kanun yoluna başvurulduğu; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen 05/12/2017 gün, 2017/1623 Esas ve 2017/1671 sayılı başvurunun reddine dair karara karşı, sanık ... ve savunmanı ile sanık ... tarafından temyiz davası açıldığı;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 20/11/2018 gün ve 2018/2556 Esas, 2018/7095 Karar sayılı ilamı ile yukarıda anılan kararın bozulduğu;
Dosya kendisine gelen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, duruşma açıp bozma ilamına uyulmasına karar vermek suretiyle yürüttüğü yargılama faaliyeti neticesinde kurulan 24/06/2019 gün ve 2018/4808 Esas, 2019/1840 Karar sayılı hüküm ile; “Sanıklar ..., ... ve ... haklarında Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesin 05/10/2017 tarih ve 2016/343 Esas ve 2017/308 sayılı kararı ile yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün kaldırılmasına;
1)Sanıklar ... ve .... hakkında yakınanlar ... ve ..."a yönelik yağma suçundan açılan davada sanıkların CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine,
Anılan sanıklar yönünden verilen bu beraat kararının, hükmü temyiz etmeyen ancak Yargıtay bozmasından faydalanan sanık ..."a CMK"nin 306/1. maddesi uyarınca teşmil ettirilerek adı geçen sanığın da müsnet suçtan beraatine;
2) Sanıklar ..., ... ve ..."ın yakınanlar ..., ... ve ... ile katılan Sami Alrez"e yönelik sabit olan gece vakti birden fazla kişiyle birlikte silahla ve konutta yağma suçundan sabit olan eylemlerinden dolayı TCK"nin 149/1-a, c, d, h, 62/1 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı dörder kez 9"ar yıl 2"şer ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına;
3)Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına” karar verildiği;
Anılan bu karara karşı, sanıklar ... ve ... savunmanları ile sanık ... ve savunmanı tarafından temyiz davası açılması üzerine, temyiz dilekçelerinde hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
I- Hükümlü ... ve savunmanının temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarih ve 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi, temyiz edilmeden kesinleşen bir hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez.
“Bozma kararının sirayeti” müessesesi ise; bir hükmün, sanıkların tamamının ceza sürelerini etkileyecek bir şekilde lehe bozulması halinde, temyiz davası açmayan diğer sanıklar için mümkün olup; sanıkların bir kısmı için usul kurallarına riayetsizlik nedeniyle verilen bir bozma kararının, yasa kuralının anlamı dışında yorumlanıp, temyiz davası açmayanlara sirayetinden bahsetmek olanaklı değildir.
Somut dava dosyasında; Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 gün, 2016/343 Esas ve 2017/308 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün, yalnız sanık ... ve savunmanı ile sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 20/11/2018 gün ve 2018/2556 Esas, 2018/7095 Karar sayılı ilamı ile; mağdurlar ..., ..., ... ve ...’ya yönelik eylem yönünden CMK"nin 232. maddesine aykırı biçimde toplu uygulama yapılması nedeniyle “usule ilişkin”; mağdurlar ... ve ...’a yönelik eylem yönünden ise davanın esasına ilişkin olarak bozma kararı verildiği;
İstinaf Mahkemesince, bozma ilamından sonra mağdurlar ... ve ...’a yönelik esasa ilişkin bozmadan, hükmü temyiz etmeyen sanık ...’ın yararlandırılması ve bu suçtan kurulan beraat hükmünün anılan sanığa teşmilinde bir isabetsizlik yoksa da;
lk hükmü temyiz etmeyen ve mağdurlar ..., ..., ... ve ...’ya yönelik eylem yönünden hakkında ilk hükümle verilen mahkumiyet kararı kesinleşen hükümlü ...’ın, bu aşamada tekrar yargılama sürecine dahil edilmek suretiyle ikinci hükmün kurulduğu; hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde olup, hukuken varlık kazanmayan bu kararın temyiz davasına konu edilebilmesi de olanaklı görülmediğinden; temyiz hakkı bulunmayan hükümlü ... ve savunmanının, konusu bulunmayan temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nin 298/1. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE;
II- Sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanıklar ... ve ... haklarında verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazlarının CMK"nin 302/1. maddesi gereğince reddiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nin 24/06/2019 gün ve 2018/4808 Esas, 2019/1840 sayılı kararının tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 7165 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik CMK"nin 304. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.