12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2958 Karar No: 2019/11648 Karar Tarihi: 10.12.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2958 Esas 2019/11648 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2018/2958 E. , 2019/11648 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Taksirle yaralama Hüküm :TCK"nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: A-Katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Katılanlar vekilinin yüzüne karşı 11.06.2015 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 19.06.2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE, B-Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyir halindeyken geldiği kontrolsüz dört yönlü sokak kavşağında, aracının sağ ön yan kısımlarına seyrine göre sağından gelen katılan ...’in idaresindeki motosikletin çarpması sonucu iki kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden asli kusuruyla neden olduğu olayda, 1-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi hükmüne göre adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği TCK"nın 51. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması; 2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte yaralanmaların niteliği ve maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, katılanların yaralanmalarının derecelerini bildirir kati raporlarının da alınarak neticesine göre cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.