Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3782
Karar No: 2017/7047

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3782 Esas 2017/7047 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/3782 E.  ,  2017/7047 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin1 parsel H blok 14 numaralı bağımsız bölümün eski maliki olduğunu ve taşınmazı 2012 yılında sattığını, davalı yetkililerinin talebi üzerine müvekkilinin aidat ve avans adı altında davalı ... site yönetimine ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalının para talep etme hak ve yetkisi bulunmadığını, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 05/06/2012 tarih 2012/3722 E. - 2012/7004 K. sayılı ilamında ile ilgili olarak; 1- Toplu yapı yönetimine geçilmediği, 2- Toplu yapı yönetiminin yasal bir dayanağının mevcut olmadığı, 3- Müşterek yönetim ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadığı, 4- Her parselle ilgili ortak gider ve aidat toplama yetkisinin kat malikleri kurulunca atanmış parsel yöneticisine ait olduğu, 5- yasal olmayan yöneticiliğin parsel yöneticisinin kanundan doğan bu yetkilerini kullanmasını engellemeyeceği kararının verildiğini, E. - 2013/88 K. sayılı, davalıya ödemiş olduğu para miktarının tam olarak bilinmediğini belirterek banka-bilgisayar-defter kayıtlarından davalıya son on yılda müvekkilinin ödemiş olduğu para miktarının tespit edilerek 5.911,00.-TL"nin ödeme tarihinden itibaren %5 faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davacının davasının 12/02/2015 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda 3.001,00.-TL üzerinden kısmen kabulü ile bu miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Aynı site ile ilgili yapılan temyiz incelemelerinde, dava konusu sitenin birden çok parsel üzerinde kurulduğu, toplu yapı yönetimine geçilmediği, 9 sayılı parselden ibaret sitenin her bir ada ve dolayısıyla parselinde ayrı ayrı kat mülkiyetinin değişik zamanlarda kurulmuş olduğu ve yönetim planlarının bulunduğu ve bu yönetim planlarında 9 ayrı parselden oluşan sitenin müşterek yönetimi ile ilgili olarak herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı, bu parsellerin herbirinde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması imkanının mevcut olduğu, 9 ayrı parseli ilgilendiren ve site yönetimi adı altında örgütlenmiş bulunan yönetimin yasal bir dayanağının mevcut olmadığı, Kat Mülkiyeti Kanunun 20 ve müteakip maddelerine göre her bir parselden oluşan anataşınmazın ortak gider ve aidatlarının her bir parselin kat malikleri kurulunca atanmış bulunan yöneticileri tarafından toplanması gerektiği yerleşik uygulama olarak kabul edilmiştir.

    Buna göre, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.
    Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece; asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/09/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi