Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı bağımsız bölüm maliki olduklarını, kooperatifin kuruluş amacını tamamladığı ve tasfiye aşamasında olduğunu; bağımsız bölümlerin yerleşim planına göre 6 bloktan oluştuğunu ve 5-5A, 5B-5C, 5E,5D, 1-1A, 4-4A, 4B-4C kapı numalarından oluştuğunu, kapı numaralarına göre adlandırılan yapıların ve içindeki bağımsız bölümlerin diğer giriş numaralı yapılarla hiçbir ortak yanı olmadığı gibi blokların diğer bloklarla da KMK"nın 66 vd. maddelerinde belirtilen şekilde hiçbir ortak yanı, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri ve ortak hizmet alanlarının ve yönetiminin de birbirleriyle bağlantılarının bulunmadığını, yönetim planında da kapı giriş numaralarına göre binada bulunan 10 dairenin kat malikleri tarafından oluşturulacak yönetim tarafından yönetileceğinin belirtildiğini, giriş numaralarına göre, gayrimenkullerin yönetileceği belirtildiği halde, kanuna ve yönetim planına aykırı şekilde Yöneticiliği adı altında hukuka aykırı olarak bir yönetim belirlendiğini, kanuna ve yönetim planına aykırı olarak kurulan site yönetiminin 21.04.2013 tarihinde olağanüstü, 09.06.2013 tarihinde de olağan kat malikleri kurulu toplantısı yaptığını belirterek 6 bloktan oluşan yapının site vasfında olmadığının tespiti ile 2013 yılında yapılan olağan ve olağanüstü toplantıların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, hukuken geçerli bir site yönetimi bulunmadığı, yasal süre içinde başvuru yapılarak davaya konu edilen 2013 yılında yapılan 21.04.2013 tarihli olağanüstü genel kurul ve 09.06.2013 tarihli olağan genel kurul toplantı ve kararlarının yetkili yasal yönetim tarafından prosedürüne uygun icra edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile imarın 4188 ada 1 sayılı parselin üzerindeki konut niteliğindeki taşınmazlar topluluğunun toplu yapı (site) niteliğinde olmadığının tespitine, davalı Yönetimi tarafından gerçekleştirilen 21.04.2013 tarihli olağanüstü ve 09.06.2013 tarihli olağan kat malikleri kurulu kararlarının (site ile ilgili olağan genel gider, aidat ve sarfları ile ilgili olanlar hariç) iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki belgelerden, yönetim planının 4188 ada 1 parselde kurulu bulunan ve birden fazla bloktan oluşan yapıların tamamına ait olduğu ve her bir bloğun ayrı ayrı yönetim planının olmadığı anlaşıldığından, yine yönetim planının 18. maddesinde de kat malikleri kurulunun anagayrimenkuldeki bütün bağımsız bölüm maliklerinden teşekkül edeceği ve anagayrimenkulun bu kurul tarafından yönetileceği düzenlendiğinden davacıların herbir bloğun kendi içerisinde oluşturacağı kat malikleri kurulu ile yönetileceği iddiasının anlatılan durum
karşısında bir temeli olmadığından 6 bloktan oluşan gayrimenkullerin site vasfında olmadığının tespitine dair talebin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre de, mahkemece iptali istenen kat malikleri kurulu kararının Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilip toplantı ve alınan kararlar incelenerek tarafların tüm delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle iptale karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/09/2017 günü oybirliği ile karar verildi.