Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2129
Karar No: 2017/4878
Karar Tarihi: 03.10.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2129 Esas 2017/4878 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2129 E.  ,  2017/4878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil, tazminat ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsili, bu da mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 1574 ada 1654 parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle, 1431 ada 1, 7013 ada 6 ve 11, 5737 ada 1, 2, 3, ve 12, 5760 ada 1, 3 ve 9 parsel sayılı taşınmazları ise satış suretiyle davalılara temlik ettiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalıların da alım güçlerinin bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline, bu da mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, zamanaşımı itirazında bulunup taşınmazların bedeli karşılığında satın alındığını, bakım borcununda yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1918 doğumlu mirasbırakan ...’ın 12.07.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak evlatlığı olan davacının kaldığı, başkaca mirasçının bulunmadığı, davalıların, murisin eşi Ahmet Hamit’in ilk eşinden olma çocukları, torunları ve yeğenleri oldukları, 5760 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3/4 payın, 7013 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 168/233 payın, 5737 ada 1, 2, 3 ve 12, 5760 ada 3 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar ile, 1431 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün tamamının mirasbırakan adına kayıtlı iken satış suretiyle davalılara temlik edildiği, 7013 ada 6 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanın 3/4 payı bulunmaktayken taksim neticesi anılan payın davalı ...’a temlik edildiği, karşılığından da davalı ... tarafından 7013 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 14/233 payın mirasbırakana devredildiği, ... tarafından da anılan taşınmazın davalı ...’e, ondan da davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, 1574 ada 1654 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün ölünceye kadar bakma akdiyle davalı ...’ya temlik edildiği, 1574 ada 1654 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümün muris tarafından ölünceye kadar bakma akdiye dava dışı ...’a, ... tarafından da bağış suretiyle davalı ...’ya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, 7013 ada 6 parsel sayılı taşınmazın taksim suretiyle, 1574 ada 16554 parsel sayılı taşınmazdaki 7 ve 10 nolu bağımsız bölümlerinde ölünceye kadar bakma akdiyle devredildiği, anılan taşınmazlar bakımından muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu yönden ONANMASINA,
    Davacının dava konusu diğer taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 0l.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden mirasbırakan Nazire’nin davacıya herhangi bir temlikinin bulunmadığı, dinlenen tanık beyanlarından, murisin evlatlığı olan davacıyla arasının iyi olmadığı, onunla görüşmediği ve mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla temlikleri yaptığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, dava konusu 5760 ada 1, 3 ve 9, 5737 ada 1, 2, 3 ve 12, 7013 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar ile 1431 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi