10. Ceza Dairesi Esas No: 2017/137 Karar No: 2017/1396 Karar Tarihi: 10.04.2017
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/137 Esas 2017/1396 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2017/137 E. , 2017/1396 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: ..."dan ..."a ... isimli açık kimliği ve adresi belli olmayan bir şahsın uyuşturucu madde getireceği istihbari bilgisi üzerine ... otoban gişelerinde polis memurları tarafından ... plakalı otobüste yapılan kimlik kontrolünde ... isimli şahsın tespit edildiği, şahsa üzerinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığı sorulduğundan kendi rızası ile üzerindeki hapları teslim ettiği olayda, sanığın satmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma eylemini gerçekleştirdiği şüphesiyle durdurulması üzerindeki uyuşturucu maddeleri teslim etmemiş olsa dahi şartları oluştuğundan arama kararı istenilebileceği gibi, kolluk görevlilerinin 2559 sayılı PVSK"nın 4/A maddesindeki yetki ve sorumlulukları kapsamında derhal gerekli tedbirleri alarak basit bir kontrol ile sanığın ceket cebinde bulunan hapları ele geçirip el koyabilecekleri anlaşıldığından, sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Sanığın Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29/09/2015 tarihli 2015/257 esas ve 2015/288 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, bu kararın sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine incelenmesi sonucu Dairemizin 17/03/2016 tarihli 2016/333 esas ve 2016/844 sayılı kararı ile ""sanığın arama kararı olmadan görevlilerce üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, üzerinde bulunan uyuşturucu maddeleri görevlilere kendi rızası ile teslim etmek suretiyle kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması"" gerekçesiyle bozulduğu, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 30/06/2016 tarihli 2016/178 esas ve 2016/238 sayılı karar ile Dairemizin bozma kararına direnildiği, hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edildiği, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle yapılan değerlendirmede, mahkemece, önceki kararda tartışılmadığı halde, bozmadan sonra, sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanmama gerekçelerinin gösterildiği, genişletilen gerekçe doğrultusunda direnme kararı yerinde görüldüğünden, Dairemizin 17/03/2016 tarih ve 2016/333 esas, 2016/844 karar sayılı ilamının kaldırılarak, 30/06/2016 tarihli direnme kararının incelenmesinde; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.