
Esas No: 2015/2013
Karar No: 2017/4859
Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2013 Esas 2017/4859 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VEKİLDEN BEDELİN TAHSİLİ
Taraflar arasında görülen bedelin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı vekilden bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için davalının, intikal işlemlerinde kullanacağını beyan ederek kendisinden vekaletname aldığını, ardından taşınmazı önce dava dışı ..."a satış suretiyle temlik ettiğini ..."ın da dava dışı ..."e devrettiğini, satışlardan bedel almadığını ileri sürerek vekalet görevinin kötüye kullanılmasından dolayı 20.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kızkardeşinin eşi olduğunu, davacı dahil tüm kardeşlerin birlikte taşınmazı dava dışı kardeşleri ..."e bağışlamak istediklerini ancak ..."in borçları olduğundan eşi ..."a taşınmazın temlik edildiğini, ..."ın da çekişmeli taşınmazı dava dışı ..."e satış suretiyle devrettiğini, kendisinin de bedel almadığını savunmuştur.
Mahkemece, temlikin bağış amacıyla yapıldığı ve vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazda davacının 1/12 paydaş olduğu, 17.08.2001 tarihinde diğer kardeşi dava dışı Nardane ile birlikte davacı ..."i vekil tayin ettikleri davalının vekil sıfatı ile 07.11.2001 tarihinde, dava dışı ... ... "in de aslen çekişmeli taşınmazdaki paylarını satış suretiyle ..."a temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
Davacı, 09.11.2010 tarihli delil listesinde tanıklarını bildirmiş, mahkemece 20.11.2014 tarihli oturumda " dosya yeterince aydınlandığından dinlenmeyen davacı ve davalı tanıklarının dinlenmesinden vazgeçilmesine" karar verilmiş ise de; davacının tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtiğine dair bir beyanı bulunmayıp, aksine yurt dışında bulunan tanıkların dinlenmesi yönünde ısrarlı istemi bulunmaktadır.
Hal böyle olunca; dinlenmeyen davacı tanıklarının beyanlarının davanın sonucunu etkileyebileceğinden sözü edilen tanıkların beyanları dinlenmeden olayın yeterince aydınlandığından bahisle eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.