16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5015 Karar No: 2018/5363 Karar Tarihi: 21.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5015 Esas 2018/5363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine hükmedildiği ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün temyiz edildiği ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildiği belirtiliyor. Tutuklu sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair bir tespit tutanağı henüz dosyaya gelmediği halde hüküm kurulduğu belirtiliyor. Ancak yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtildiği için sanığın temyiz başvurusu reddediliyor. Hüküm özetle ONANIRKEN, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddelerinin uygulandığı belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/5015 E. , 2018/5363 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme tutanağının henüz dosyaya gelmesi beklenilmeden hüküm kurulması, sanık savunmaları ve dosyadaki diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.