Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16115 Esas 2017/768 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16115
Karar No: 2017/768
Karar Tarihi: 10.02.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16115 Esas 2017/768 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/16115 E.  ,  2017/768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2621 parsel sayılı 905,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kızı ..."in zilyetliğinde olup içerisindeki iki katlı evin kendisine ait olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve miras payının bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 6831 sayılı Kanun gereğince 2/B alanlarında yapılan kadastro tespitlerine karşı, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak açılacak davalar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi ise de davacı murisin vefatı ile birlikte doğan miras hakkı iddiasına dayalı olarak talepte bulunmakta olup somut uyuşmazlıkta hak düşürücü süreden söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın esastan incelendiği ve taşınmazın davalının zilyetliğinde olduğu, davacının taşınmazda fiili kullanıcı olduğunu ve taşınmazdaki ev ve ağaçların muris tarafından meydana getirildiğinin ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi tespit tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle kullanım kadastrosuna itiraz niteliği ile açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Güncelleme kadastrosu yönünden ise, ancak önceki şerh sahibinden gelen hakka dayanılarak dava açılabilecektir. Çekişmeli taşınmaz hakkında 01.10.1997 tarihinde düzenlenen ve 28.1.1999 tarihinde kesinleşen tespit tutanağının beyanlar hanesinde davalı yararına zilyetlik ve muhdesat şerhi yazılmıştır. Davacı, 26.01.2016 tarihinde taşınmazın murisi ve annesine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Her ne kadar muris ... 13.6.2015 tarihinde vefat etmiş ise de davacının iddiası tespit tarihinden önceki dönemde de taşınmazın annesine ait olduğuna dairdir. Hal böyle olunca; Mahkemece, tespit öncesi sebebe dayalı olarak açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken dava sebebi yanlış yorumlanarak işin esasına girilmek suretiyle reddine karar verilmiş olması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    10.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.