Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1245 Esas 2017/7035 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1245
Karar No: 2017/7035

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1245 Esas 2017/7035 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/1245 E.  ,  2017/7035 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8.maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 48 parsel sayılı taşınmaz belgesizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayalı olarak, 5.284,37 m2 yüzölçümüyle ve zeytin bahçesi vasfıyla davalılar murisi ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili taşınmazın çalılık ve fundalıktan açma bir yer olup Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğunu, davalının taşınmazda zilyetliğinin oluşmadığını ileri sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 128 ada 48 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap koşullarının davalılar lehine gerçekleştiğinden bahisle davanın reddi ile; köyü, 128 ada 48 sayılı parselin tespit gibi davalılar adına miras payları oranında kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 5602 sayılı Kanun kapsamında tapulama çalışmaları yapılmıştır. 2011 yılında ise 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmalarına başlanmış ve çalışmalar 18/07/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 28/09/2017
    gününde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.