Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, takip dosyasından müvekkiline usule aykırı tebligat yapıldığı halde haciz işlemine girişildiğini, alacağın vekalet ilişkisinden kaynaklandığını, borçlunun, verdiği vekaletnamede ve daha sonraki azilnamede bile adresini ... Sitesi .. Nolu Şehir İçi .. Durağı- ... olarak belirttiğini, buna rağmen müvekkili ile hiç alakası olmayan bir adrese ödeme emri gönderilerek takibin kesinleştirildiğini, oysa müvekkilinin bu adresten 7 yıl önce ayrıldığını belirterek, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile haczin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya içerisine sunulan 21/07/2008 tarihli ikametgah belgesinde belirtilen borçluya ait adres ile takip talebinde gösterilen adresin aynı olduğu, borçlunun, Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/393 Esas 2010/256 Karar sayılı dosyasında, hacze konu yerde misafir olarak kaldığını ikrar ettiği, adresi olarak bildirdiği .. nolu Şehir İçi .. Durağı şeklindeki bir adresin tebligat adresi olma niteliğinin bulunmadığı, posta memurunun beyanının aksinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde, borçluya ödeme emrinin “ . Mah. . Sk. . Apt. No: .. ... adresi olarak çıkarıldığı, tebliğ zarfında “muhatabın çarşıda olduğunu” kimin beyan ettiğinin, imzasının veya imtina nedeninin yer almadığı, alacaklının borçlunun eski avukatı olup, borçlunun takip öncesi gönderdiği azilnamede adresini “ Sanayi st. .. nolu şehiriçi .. durağı ...“ olarak belirttiği, azil öncesi alacaklının, Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesine vekil sıfatıyla verdiği tarihsiz temyiz dilekçesinde de aynı adresin yer aldığı, dolayısıyla alacaklının, borçlunun bu adresini bildiği halde farklı adrese tebligat çıkarttığı görülmektedir. Ayrıca borçlunun bildirdiği bu adres, dolmuş taksilerin "ilk kalkış- bekleme durağı" olması nedeniyle geçerli bir adres olup, iş adresi niteliğindedir.
Kuşadası İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün 3.5.2010 ve 11.8.2010 tarihli yazıları ile ... Mahallesi Muhtarlığının 17.9.2010 tarihli yazısından, borçlu adresinin .. Mahallesi .. sk. No: .. ... ..." olduğu anlaşılmış olup, ödeme emri tebliğ adresinin, ne buradaki, ne de yukarıdaki paragrafta belirtilen adresle bir ilgisinin olmadığı görülmektedir. Bu durumda tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.