
Esas No: 2015/2027
Karar No: 2017/4851
Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2027 Esas 2017/4851 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 8047 parsel sayılı taşınmazı 11/12/1979 tarihinde satın aldığını, kat mülkiyetine geçmek amacıyla tapu müdürlüğüne müracaat ettiğinde tapu kaydındaki nüfus bilgilerinin farklı olduğu gerekçesiyle talebinin karşılanmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydında görünen kişi ile ... Emniyet Müdürlüğü’nce verilen ikamet tezkeresine göre Yunan uyruklu Batı Trakya Türk Azınlığı’na mensup 12/07/1946 doğumlu ... oğlu ...’nın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece;”...davacı taşınmaz üzerinde hukuki tasarrufta bulunmak amacıyla dava açmış ve tapu kütüğünde kayıtlı bulunan "..." ile kendisinin aynı kişi olduğunun tespitini talep etmiştir. Davacının bu talebi namı müstear hukuksal nedenine dayalı olup ancak, tapu maliki olarak gözüken kişi, eğer bu kişi mevcut değilse atanacak kayyım aleyhine açılacak bir tapu iptali ve tescil davasında dinlenebilir. Davacının talebi mülkiyet aktarımını da içerdiğinden ve edâ davası açma imkânı bulunduğundan, bu iddiasının tespit davası olarak ileri sürülmesinin doğru olduğu da söylenemez. Hâl böyle olunca, tapu kayıt maliki olarak görünen kişi veya kayyıma yöneltilerek çekişmeli yargı usulüne göre asliye hukuk mahkemesinde ayrı bir dava açılması gerekli olup, gerçek hasıma karşı açılmış bir dava da bulunmadığından davanın pasif sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. ...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının talebinin mülkiyet aktarımını içerdiği, tapu kayıt maliki veya kayyıma eda davası açılması gerektiği halde iddianın tespit davası olarak ileri sürülmesinin doğru olmadığı, gerçek hasma karşı açılmış bir dava da bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.