Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1133
Karar No: 2017/7027

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1133 Esas 2017/7027 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/1133 E.  ,  2017/7027 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında 35 m² yüzölçümlü taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle adına tesbit edilmiştir. Tesbite ... ve ... tarafından itirazda bulunulmuş, komisyonca ..."nun itirazının reddine, ..."nun itirazının kabulü ile 151 ada 2 sayılı parselin kadastro tesbit tutanağı iptal edilerek Veli oğlu ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., 151 ada 2 parsel sayılı taşınmazın babasına ait olduğunu, üzerindeki fındık ağaçlarını onun diktiğini, onun ölümü ile de mirasçılarına kaldığını iddia ederek, hissesi oranında adına tescilini talep etmiştir. Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Mahkemece; Orman Yönetiminin davasının kabulüne, 151 ada 2 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptaline, parselin orman vasfıyla adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 30/05/2013 gün 2051 E. - 6280 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda kullanılan memleket haritasının tarihi belirtilmediği gibi memleket haritasının yapımına esas teşkil eden hava fotoğrafları getirtilip taşınmazın hava fotograflarındaki konumu belirlenmemiş, rapor ekinde aplikeli (kadastro paftası ve memleket haritası) kroki renkli olmayıp, siyah beyaz fotokopi olduğundan rapor denetlenememektedir. Ayrıca, dosya arasında bulunan ziraatçı bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde yaşları 35-40 arasında değişen fındık ocakları, 45-50 arasında değişen ceviz, armut ve elma ağaçlarının bulunduğu ifade edilmiştir. Raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporu çekişmeli taşınmazın memleket haritasındaki yeşil renkle boyalı alanda gözükmesinin bu meyva ağaçlarının varlığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı taşınmazın üzerindeki ağaçların cinsi, sayısı ve yaşı, taşınmazın hangi bölümlerini hangi yoğunlukta kapladıkları ve kapalılık oranı, hakim ağaç türü, varsa aşılı ağaçların kök yaşı ve aşı yaşı detayları hususlarını ayrıntılı olarak içermemektedir. Keşif sırasında tarihi bilirkişi tarafından belirtilmeyen memleket haritasında yeşil renkli bölüm üzerinde sembol bulunup bulunmadığı ve haritalardaki kullanıma ilişkin olan tasarruf çizgileri olup olmadığı da değerlendirilmemiştir. Yine, davalı taraf tapu kaydına dayandığna göre, mahkemece tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren revizyonları ile birlikte sorulup getirtilmemiş, yerel bilirkişi ve fen bilirkişi aracılığı ile yerine usulunce uygulanıp tapu kaydının kapsamı belirlenmemiştir. Bu nedenlerle, mahkemece yapılan araştırma ve karara dayanak alınan bilirkişi raporu çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz...” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda; davacı gerçek kişinin davasının feragat nedeniyle reddine, Orman Yönetimin davasının ise kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 1.441,99

    m² yüzölçümlü bölümünün farklı parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına, (B) harfi ile işaretlenen 3.205,36 m² yüzölçümlü bölümünün aynı parsel numarası altında davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil davacı ... Yönetimi tarafından (B) harfli alana yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu yapılmıştır.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- 6100 sayılı HMK’nın 73. maddesi hükmüne göre vekalet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ilebuna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar. Bu kural avukatlık kanununun 171. maddesinde de benimsendiği gibi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, “Avukatlık ücretinin kapsadığı işler” başlıklı 2. maddesinde de benzer yönde düzenleme bulunmaktadır.
    Yine 6100 sayılı HMK’nın "Vekilin İstifası" başlıklı 82/1. maddesinde; istifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği hükme bağlanmıştır. Aynı konunun düzenlendiği Avukatlık Kanununun 41. maddesinde de; belli bir işi takipten veya savunmadan isteğiyle çekilen avukatların, o işe ait vekalet görevinin istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süre ile devam edeceği, vekilin; vekaletten çekilmesi halinde, masrafı vekile ait olmak üzere mahkemece, çekilmenin vekil edene açıkça bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
    Vekil edene, vekilinin çekildiğine dair dilekçe tebliğ edilmedikçe vekalet devam eder. Bu on beş günlük süre içinde mahkeme, istifa eden vekilin huzuru ile yargılama yapamaz.
    Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; davalı ... vekil ile temsil edilmiş, vekil 23/07/2015 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa etmiş olup, istifa dilekçesi asile 14/08/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece 21/10/2015 tarihli ilâmla (istifa dilekçesinin asile tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftalık süre geçtikten sonra) davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verildiği, davalı ... yararına her ne kadar vekili istifa etse de vekilinin istifa edene kadar çalıştığı süre gözönünde bulundurularak takdiren 1.000,00.-TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Bu bağlamda; davalı ...’nun vekilinin vekalet görevi sona erdikten sonra mahkemece karar verildiği anlaşılmış ve davalı davada vekil ile temsil edilmiş gibi yararına vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının dokuzuncu bendinin hüküm fıkrasından tümden çıkartılmasına ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, müdahil davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, müdahil davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının dokuzuncu bendinin hüküm fıkrasından tümden çıkartılmasına ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi