Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23690 Esas 2017/934 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/23690
Karar No: 2017/934
Karar Tarihi: 31.01.2017

Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23690 Esas 2017/934 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların fuhuş suçu işlemek için birbirlerine yer temin ettikleri, müşteriler buldukları ve karşılıklı olarak işi kolaylaştırdıkları kabul edilerek cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Ancak, adli kolluk görevlisi polis memurlarının kimliğini gizleyerek bilgi toplama yöntemlerinin yasal olmadığından ve sanıkların aşamalarındaki savunmalarının dikkate alınarak yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53/1-b maddesindeki hak yoksunluğunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve sanıkların infaz sürelerine dair kararların gözetilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
TCK'nin 53/1-b maddesi, hak yoksunluğunu düzenlemektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmiştir.
CMK'nın 230/1-b,c maddeleri ise, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulamayacağını ve hukuki nitelendirme yapmadan suçlu bulunamayacağını düzenlemektedir.
18. Ceza Dairesi         2015/23690 E.  ,  2017/934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Fuhuş
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanıkların fuhuş eylemlerinde birbirlerine yer temin ettikleri, birbirlerine müşteri buldukları, bu anlamda fuhuş için aracılık yaptıkları, bu işi karşılıklı olarak kolaylaştırdıkları ve birbirlerine yönelik olarak üzerlerine atılı bulunan fuhuş suçlarını işledikleri kabul edilerek cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, kimliğini gizleyen adli kolluk görevlisi konumundaki polis memurlarının, Cumhuriyet Savcılığını bilgilendirip bilgilendirmedikleri tespit edilmeden, sanıkların aşamalardaki savunmaları dikkate alınarak, tutanak mümzileri ve soruşturma aşamasında bilgi sahibi olduğu anlaşılan ... ile sanıklar tarafından kullanılan evi kiraya veren kişi usulune uygun biçimde davet edilip beyanları alınmadan ve ayrıca kolluk görevlilerinin müdahalesi olmadan sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine yönelik delillerin nelerden ibaret olduğu tartışılıp, sanıkların fiillerine ilişkin hukuki nitelendirme de yapılmadan, CMK’nın 230/1-b,c maddesine aykırı olarak yetersiz gerekçeyle mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
    b- TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31.01.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.