11. Ceza Dairesi 2019/1422 E. , 2021/1060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Beraat
Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/416 Esas 2015/175 Karar sayılı dava dosyası ile ilgili Dairemizin 2018/6828 Esas sayılı dosyası ile aynı mahkemenin 2012/404 Esas ve 2015/76 Karar sayılı dava dosyası ile ilgili Dairemizin 2017/16060 Esas sayılı dosyası birlikte incelenerek değerlendirme yapılmıştır.
I-Defter ve belge gizleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın 2009 yılı yılı defter ve belgelerini ibraz etmediği iddiası ile açılan kamu davasında; defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, bu sorumluluğun vekaletname ile devredilemeyeceği; somut olayda, sanık beyanında ... ve kardeşlerinin kendisi adına dükkan açtıklarını ve kendisinin ilgilenmediğini belirttiği ve dosya içerisindeki 05.12.2007 tarihli vekaletname ile sanığın, ... isimli şahsa vekalet verdiği, vergi inceleme raporunda ise 12.06.2008 tarihinde yapıldığı görülen fiili envanter tutanağının bizzat sanık tarafından imzalandığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, bahsi geçen fiili envanter tutanağı aslının temin edilerek sanıktan tutanaktaki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylediği taktirde imzanın sanığa aidiyetine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılması, imzanın sanığa ait olduğunun tespit edilmesi halinde ise defter ve belge gizleme suçunun subut bulduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
II-2009 takvim yılı sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Mükellef sanığın 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddia edilen kamu davasında; yoklama tutanaklarına göre 10.02.2009 tarihinde faaliyeti sonlanan mükellefin bu tarihten itibaren beyanname vermeye ve fatura düzenlemeye devam ettiği, 05.12.2007 tarihli vekaletname ile sanık tarafından ... isimli şahsa sanık tarafından vekalet verildiği, ancak vergi raporuna göre, 12.06.2008 tarihinde yapıldığı görülen fiili envanter tutanağının bizzat sanık tarafından imzalandığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sahteliği iddia olunan fatura asıllarının temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını başka bir kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; bu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, bu kişinin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturaların gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2-İsmi bildirilen kişi de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya bu kişiye ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da bu kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın ... ile iştirak halinde sahte fatura düzenleyip düzenlemediğinin değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.