![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/34990
Karar No: 2016/3723
Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/34990 Esas 2016/3723 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davaıl ... Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Bakanlığın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, asıl iş sahibinin ve üst işverenin davalı ... olup davacının sigorta kayıtlarının alt işveren konumundaki şirketler üzerinden gösterildiğini, ödenmesi gereken işçilik alacaklarının ödenmediğini öne sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalı şirket ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kıdem tazminatına ise fesih tarihi olan 31.10.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür.
4857 sayılı İş Kanununun 120"nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14"üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.
Mahkemece kıdem tazminatına akdin feshi tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de davacı işçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiğine dair dosya içerisinde mevcut bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı 31.10.2010 olan fesih tarihinden sonra 01.11.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. İşten ayrılış bildirgesine göre de; davalı şirket tarafından işten ayrılış nedeni emeklilik olarak değil "" Kod 22: Diğer nedenler "" olarak bildirilmiştir. Şu halde davalının emeklilik işleminden haberdar olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden kıdem tazminatına dava tarihi yerine fesih tarihinden faiz işletilmesi hatalı olup bozma nedeni ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, kararı diğer davalının temyiz etmediği gözetilerek düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklana nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasından 1 nolu bendinin silinerek yerine;
""1- 7.428,89 TL kıdem tazminatı farkının 31.10.2010 fesih tarihinden itibaren davalı ... Bakanlığının faiz yönünden sorumluluğu 03.03.2014 dava tarihinden itibaren olmak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.