Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4187 Esas 2017/755 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4187
Karar No: 2017/755
Karar Tarihi: 10.02.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4187 Esas 2017/755 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/4187 E.  ,  2017/755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    : KARAR DÜZELTME



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın düzeltilerek onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 231 ada 3 parsel sayılı 1.742,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle arsa vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 231 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline ve alınması gereken ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz 14.12.2015 tarih 2015/854-15352 sayılı ilamı ile yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin hüküm fıkrasının “davalı üzerinde bırakılmasına” şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme talep edilmiştir.
    Mahkemece davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiştir. Davacı taşınmazı 1978 yılında Belediyeden satın aldığı, halen zilyetliğinde olduğu iddiasına dayanmıştır. Dosya içerisinde, taşınmazın 1978 yılında davacıya satıldığına ilişkin 1988 tarihli beledeye encümen kararı vardır. Ne var ki, taşınmazın başında yapılan her iki keşifte de aynı yerel bilirkişi ve tanıklar dinlenildiği halde, tanık ve yerel bilirkişilerin taşınmazın evvelki durumu ve iddia olunan satın alma tarihine dair sözleri ilk keşif ile ikinci keşifte kendi içinde ve birbirleri ile çelişmiş, mahkemece çelişki giderilememiş, ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz tarım arazisi niteliğinde olmadığı halde zilyetliğin resmi belgenin düzenlendiği tarih olan 1988 yılından önce hangi tarihte başladığı ve nasıl sürdürüldüğü aydınlatılmamıştır. Hal böyle olunca, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin iddia olunduğu gibi 1978 yılında başladığının ispatlanamaması sebebiyle resmi belge niteliğine haiz belediye encümen kararı tarihi olan 1988 yılında başladığının kabulü gerektiği, bu tarihten tespit tarihi olan 20.4.2006 tarihine kadar ise kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap için gerekli olan 20 yıllık sürenin dolmadığı Mahkemece göz önüne alınarak davanın reddine, davacı tarafından tespit tarihinden önce yapılan muhdesatın 3402 sayılı Yasa’nın 19/2 maddesi gereğince tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken aksi gerekçe ile yazılı kararın verilmiş olması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekirken düzeltilerek onandığı anlaşılmakla davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talenin kabulü ile Dairemiz 14.12.2015 tarih 2015/854-15352 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 10.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




















    G/K

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.