11. Hukuk Dairesi 2016/5609 E. , 2017/3124 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, delil tespiti dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda davacı şirketin 50.151 TL"sinin müvekkilinin 3 ortağından ve iki müdüründen biri olan davalı üzerinde bulunduğu ve davalının şirketten 27.757 TL borç aldığının belirtildiğini ileri sürerek şimdilik 27.757 TL"nin reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı adına hareket eden ortak çeşitli hilelerle ve sahte işlemlerle müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin değil asıl diğer ortağın şirkete borçlu olduğunu, şirket defterlerinin usulüne aykırı ve art niyetle tarafından tutulduğunu, delil tespiti dosyasına ibraz edilen raporun davacı ortağın tuttuğu kayıtların doğruluğu inceleme konusu yapılmaksızın düzenlenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin, dava tarihi itibari ile davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, aksine davalının, davacı şirketten 813,93 TL alacaklı olduğunun davacı şirket defterleri ve davalı tarafından sunulan ödeme belgeleri ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, şirket alacağının, şirket ortağı ve yöneticisi olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olup 17.090 TL"nin ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Ancak bu ödemenin davalı tarafından mı yoksa şirket tarafından mı yapıldığı, dolayısıyla davalının şirkete olan borcundan mahsup edilip edilemeyeceği taraflar arasında ihtilaflıdır. Bu durumda öncelikle davacıdan, yapılan bu ödemenin şirket kasasından mı çıktığını, yoksa avans olarak davalının üzerinde bulunan paradan mı ödendiğini iddia ettiği hususları açıklattırılmalı, davacı tarafından bu paranın şirket kasasından ödendiğinin iddia edilmesi halinde şirket defter ve kayıtlarının incelenerek bu şekilde bir çıkış olup olmadığının, yapılan bu ödemenin davalının şirkete olan borcundan mahsup edilip edilemeyeceğinin tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
.../...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.