20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1662 Karar No: 2017/7018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1662 Esas 2017/7018 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/1662 E. , 2017/7018 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Kadastro sırasında parsel sayılı taşınmazlar orman niteliğiyle ... adına tepit edilmiştir. Davacı ... vekili 19/12/2014 tarihli dava dilekçesinde köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman tahdit ve tespit çalışmalarında 79 nolu köylerine ait mera yaylak tahsisi ve haritası yapılan alanların tahsisi kararına aykırı olarak bu taşınmazların orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu taşınmazlara ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... adına mera/yaylak olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, dava konusu parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarındaki tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Her ne kadar, mahkemece meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup kullanım hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olduğu ve davacı Hazinenin kullanım hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de verilen karar doğru değildir. Zira, intifa hakkı ilgili köye ait olan meraların mülkiyet hakkı, ormanların mülkiyet hakkı gibi ait olup kullanım şartı aranmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazinenin her zaman bu tür davaları açmakta hukuki yararı vardır. Mahkemece davanın esasına girerek karar verilmesi gerekirken usulden reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 28/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.