Hırsızlık - mala zarar verme - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/23795 Esas 2015/2064 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 6 - 2013/281465
MAHKEMESİ : Sakarya Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2009/220 (E) ve 2013/268 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Olay günü, gündüz vakti katılanın daire kapısının kilidi kırılarak üç altın seti ve bir fotoğraf makinesi çalınması biçiminde gerçekleşen olayda, savcılık ve kovuşturma aşamalarında suça sürüklenen çocuğun, üzerine atılı suçları inkar etmesi, olay tarihinde şehir dışında, akrabalarının yanında kaldığı yönündeki savunması, bu savunmanın da akrabaları tarafından doğrulanması karşısında, olay günü, olayın gerçekleştiği binanın başka bir dairesinde bulunan ve dışarıda üç erkek şahsın binaya bakıp seyrettiklerini, ardından binaya girdiklerini gören tanık Ş.O ile suçun işlendiği gün bir erkek şahsın elinde iki bayan künyesiyle dolaşıp fiyat aldığını belirten kuyumc
tanıklar E.K ve K.O duruşmada dinlenip, suça sürüklenen çocuk ile yüzleştirme veya fotoğraf üzerinden teşhis yaptırılmak suretiyle sonucuna göre hukuki durumunu takdir etmek gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.