Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ile katılanın internette tanıştıkları, sanığın gerçeğe aykırı olan kendisini Ankara İl Jandarma Komutanlığında görevli, Jandarma yüzbaşı olarak tanıttığı, arkadaşlıklarının ilerlediği ve sanığın İskenderun"a katılanı ziyarete geldiği, sanık bu ziyareti sırasında katılana Jandarma yüzbaşı üniforması ile çekilmiş vesikalık bir fotoğrafını ikna etmek için verdiği, ele geçirilemeyen askerlik yaka kartını göstermek suretiyle, katılanda kimliği hakkında güven oluşturup evlenmek istediğini söylediği, sanık sıkıntıda olduğu bahanesiyle katılandan toplamda 17.000 TL parayı değişik tarihlerde almak suretiyle menfaat temin ettiği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ceza Genel Kurulu"nun 23.01.2018 tarih 2015/8-962 Esas, 2018/6 Karar sayılı kararı uyarınca para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi hususunun ve ayrıca sanığın tekerrüre esas alınan ilamına konu dolandırıcılık suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;sanığın suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.