3. Hukuk Dairesi 2016/12662 E. , 2017/117 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada; nişan bozulması nedeniyle davalı tarafa takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 11.600 TL ile kişilik hakları zarar gördüğünden 10.000 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiş, Karşı davada ise; nişanın davacı-k.davalının kusuru nedeniyle sona ermesi nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; nişanın davalı-karşı davacının kusurundan kaynaklanarak bozulduğu yolunda olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davacının takıların iadesi ve manevi tazminat konusundaki davasının reddi ile davalı- karşı davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2012 gün ve 2012/19620 E. 2012/23774 K sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildikten sonra mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Asıl davanın kabulü ile 13 adet Adana burması altın bilezik 11.050 TL, 1 Adet altın künye, 1 adet tek taş yüzük ve 1 adet taşlı yüzük 520 TL"nin davacı-karşı davalı tarafa aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedeli olan toplam 11.570,00TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.03.2014 tarih ve 2014/2293 E- 2014/4808 K sayılı ilamı ile " sair temyiz itirazlarının reddi ile, kararın bu hali ile infazı kabil nitelikte bulunmadığı, hüküm fıkrasında tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının niteliklerinin ve miktarlarının açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiği, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu " gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
./..
-2-
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kabulü ile davalıya nişanda takılan ve mutat olmayan hediyelerden olan 13 adet Adana burması bilezik her biri 850 TL den toplam olarak 11.050,00-TL , bir adet altın künye 270 TL, bir adet tek taş yüzük 120 TL, bir adet taşlı yüzük 130 TL"den toplam 11.570,00-TL "nin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 11.570,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1-)Kural olarak, bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir
Somut olayda mahkemece, bozma ilamına uyulmuşsa da bozma ilamında belirtilen şekilde hüküm tesis edilmemiştir. Mahkeme kararı bu hali ile de infazı kabil nitelikte bulunmayıp, hüküm fıkrasında tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının niteliklerinin ve miktarlarının açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerekir.Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2-)Kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan tarafa yükletilir. (HMK m. 326/1) Bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkemece, yargılama giderleri, haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırır. (HMK m. 326/2)
Mahkemece, asıl davanın kabul edilmesine karşın, mahkemece yargılama giderleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince 1. bendde gösterilen sebeple davalı-karşı davacı yararına, 2 bedde gösterilen sebeple davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,HUMK"nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.