Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, sahte olduğu belirlenen Denizbank .... Şubesine ait 30/02/2011 keşide tarihli 2.000,00 TL bedelli çeki, ticari bir faaliyet dolayısıyla müşteki ..."in yetkilisi olduğu .... San. Tic. A.Ş adına sahte olarak düzenleyip müşteki ..."a verdiği, ..."ın da söz konusu çeki diğer müşteki ...ya, ...nın da müşteki ..."a ciro ettiği, müşteki ..."ın çeki Türkiye Finans Katılım Bankası .... Şubesi"ne takasa vermesi neticesinde çekin sahte olduğunun anlaşıldığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın savunmasının alındığı 17/04/2013 tarihinde cezaevinde hükümlü olmadığı, sanığın bu tarihten sonra hükümden önce 18/11/2014 tarihinde cezaevine girdiği ve cezaevinde bulunduğu dönemde duruşmalara katılmak hususunda talepte bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki savunma hakkının kısıtlandığına dair bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.