Esas No: 2021/15979
Karar No: 2022/3710
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/15979 Esas 2022/3710 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, nitelikli yağma suçuyla ilgili verilen hükümleri inceledikten sonra, hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanmadığı sonucuna vardı. Ancak, sanıkların etkin pişmanlık indirimlerinde hatalı oranların uygulandığı ve Yargılama giderlerinin ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği halde alınmadığı belirlendi. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafilerinin temyiz itirazları kabul edildi ve hükümler bozuldu. Yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 288. Maddesi: Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.
- 5271 sayılı CMK'nın 294. Maddesi: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.
- 5271 sayılı CMK'nın 301. Maddesi: Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir. Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, sanıklar müdafiileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin, TCK’nın 168/3. maddesi uygulanırken etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında olduğu dikkate alınmayarak hatalı oran tatbik edildiğine, sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin ise yine TCK’nın 168/3. maddesinin hatalı oranda uygulandığına ve lehe hükümlerin uygulanmasına dair olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimler kurulunun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; nitelikli yağma suçunun sanıklar tarafından işlendiğini kabul ile nitelendirmede usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun soruşturma aşamasındaki ek beyanında, nitelikli yağma suçundan kaynaklanan zararının giderildiğini ve bu nedenle şikâyetçi olmadığını belirttiği, düzenlenen iddianamede de etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının talep edildiği, mağdurun kovuşturmada alınan ifadesinde ise olay sırasında evindeki eşyalarının da zarar gördüğünü ve bu zararının giderilmediğini beyan ettiği, bir sonraki celseye kadar eşyalara verilen zararların da giderildiği, yerel mahkemece verilen kararda zararın kovuşturma aşamasında giderildiğinin kabul edilerek, TCK'nın 168. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesine göre cezalardan indirim yapıldığı görülmüş ise de; kovuşturma aşamasında giderilen zararın davaya konu edilmeyen evde oluşan zarara ilişkin olduğu ve nitelikli yağma suçundan kaynaklanan zararın soruşturma aşamasında giderildiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında etkin pişmanlık indiriminin TCK'nun 168/3-ilk cümlesi uyarınca 1/3 oranından ziyade olması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanıklardan eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 17.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.