Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4559 Esas 2018/5337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4559
Karar No: 2018/5337
Karar Tarihi: 20.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4559 Esas 2018/5337 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği ve yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Dosyanın incelenmesi sonucunda, yargılamanın kanuna uygun şekilde yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının çelişmeyen verilere dayandığı belirtiliyor. Bu sebeple, sanık müdafinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılarak temyiz davasının esastan reddi kararına varıldığı ifade ediliyor.
Kanun maddeleri ise şu şekilde sıralanıyor:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olmak suçu)
- TCK'nın 62, 53/1 ve 58/9. maddeleri (Ceza indirimi ve artırımıyla ilgili hükümler)
- 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1. maddeleri (Terörle mücadele kapsamında alınacak önlemleri düzenleyen hükümler)
16. Ceza Dairesi         2018/4559 E.  ,  2018/5337 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.