22. Hukuk Dairesi 2017/15267 E. , 2018/21592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, haftanın 6 günü hafta içi 07:00-17:00 arası ve cumartesi 07:00-13:00 saatleri arasında çalıştığını, son on ay cumartesi çalışmasının olmadığını ancak son on ayda, ayda 1 veya 3 ayda bir cumartesi tam gün binanın genel temizliğinin yapıldığını ... akdinin haksız feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, aynı işyeri çalışanlarından ...’un açtığı davada verilen hüküm Dairemizin 2017/14800 esas, 2018-10321 karar sayılı ilamıyla 02.05.2018 tarihinde fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden bozulmuştur. Davalı tarafça dosyaya sunulan puantaj kayıtlarında 2013 yılı Nisan Ayı dahil haftalık çalışmanın 6 gün üzerinden puantaja yansıtıldığı, 2013/5 aydan itibaren puantaj kayıtlarında haftada 5 gün çalışıldığının işaretlendiği, tanık beyanları ile puantaj kayıtlarının kısmen uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Bu dosyada ise davacının talebi ve tanık beyanları ile bağlı kalınarak 2013 ocak ayına kadar olan dönemde haftanın 5 günü 07:00-17:00 arası ve cumartesi 07:00-13:00 saatleri arasında çalıştığı, son on aylık dönemde ise 3 ayda 1 cumartesi 07:00-17:00 arasında tam gün çalıştığı değerlendirilerek hesaplama yapılması gerekir. Pazar günü çalışma olmadığı halde pazar günü çalışıldığı değerlendirmesiyle hesaplama yapılan rapora itibarla hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3-Davacının yıllık ücretli izinlerini kullanıp kullanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı ... Kanununun 59.maddesinde, ... sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için ... sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda bilirkişi tarafından davacının 14 gün izin kullandığı, bakiye 42 gün izin hakkı bulunduğu değerlendirilmiştir. Ancak dosyaya sunulan yıllık izin talep formu ve puantaj kayıtlarından davacının 22.08.2012-31.08.2012 ve 17.09.2012-24.09.2012 tarihleri arasında yıllık izin kullandığının izin talep formu ve puantaj kayıtlarından tespit edildiği, bilirkişi tarafından bu izinlerin mahsup edilmediği anlaşılmıştır. Bu dönem de mahsup edilerek hesaplama yapılması gerekirken eksik inceleme ile verilmiş olan karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 09.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.