4. Ceza Dairesi 2016/15691 E. , 2020/20236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklar hakkında tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçunda kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanıklara yükletilen tehdit ve sanık ..."ya yükletilen mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Tehdit suçlarının silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi karşısında, iki nitelikli hal oluştuğu gözetilmeden alt sınırdan hükümler kurulmuş ise de; karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ile ..."nın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
1)Sanıklar hakkında kasten yaralama suçları yönünden;
Katılanın yaralanmasına ilişkin düzenlenen Kahramanmaraş ... Hastanesi"nin 28.02.2015 tarihli raporunda, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte olduğu ve göz hastalıkları uzmanınca görülmesinin uygun olduğunun belirtildiği, aynı yerden alınan 05.08.2015 tarihli raporda ise yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğunun belirtilmesi karşısında, raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla; mevcut çelişkinin giderilmesi için katılana ait tüm film, grafi, hastane evrakı ve tüm tedavi evraklarının en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek mevcut yaralanmanın ""basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilmeyeceği"" konusunda rapor aldırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemi yönünden;
a)Soruşturma aşamasında görüşüne başvurulan polis memuru tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda suça konu bıçağın 6136 sayılı Yasa kapsamında yasak niteliğe haiz bıçaklardan olduğu belirtilmiş ise de; Adli Tıp Kurumu, Emniyet veya Jandarma Kriminal Laboratuvarlarından alınacak rapor ile bıçağın niteliği ve 6136 sayılı Yasanın 15/1. maddesinde belirtilen bıçaklardan olup olmadığı kesin biçimde tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, bilirkişinin yeterli açıklama içermeyen raporu esas alınarak eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
b)Kabule göre de;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3)Tüm suçlar yönünden;
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, (B-1) nolu bozma kararının 1412 sayılı, CMUK"nın 325. maddesi gereğince hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen temyiz dışı sanık ... hakkında hükmün açıklanması halinde sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.