10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1132 Karar No: 2018/2578 Karar Tarihi: 26.03.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1132 Esas 2018/2578 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/1132 E. , 2018/2578 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. adına Av. ... 2-... arasındaki dava hakkında ... . İş Mahkemesinden verilen 02.11.2015 günlü 2013/934 E. - 2015/466 K. sayılı hükmün, davacı ve davalılardan şirket vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 1-Dosya içeriğinden, temyiz yoluna başvuran davalı ... tarafından nispi temyiz ve başvuru harcının maktu ödenmek suretiyle eksik ödendiği ve bu suretle eksik harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir. Davada ise, yukarıda sözü edilen kanun ve içtihadı birleştirme kararı hükmüne aykırı olarak, temyiz yoluna başvuran davalı tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse anılan ret kararının hükmü temyiz eden davalıya tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan geri gönderilmek üzere, 2- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. maddesinin 2. fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Karar, davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla birlikte, dosyada gerekçeli kararın tebliğine ilişkin belge bulunmadığından, temyiz isteminin süresinde yapılıp yapılmadığının denetimini teminen gerekçeli kararın tebliğine ilişkin belgelerin dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.