11. Ceza Dairesi 2018/6828 E. , 2021/1058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Katılan vekilinin temyiz talebinin sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik olduğu dikkate alınarak inceleme yapılmıştır.
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11.04.2011 tarih ve 26-27 sayılı mütalaaları ve eki vergi suç raporlarının sanıkların 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarına ilişkin olduğu, Susurluk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.12.2012 tarih ve 2012/576 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında 2009 takvim yılında düzenleme ve kullanma suçlarından kamu davaları açıldığı ve mahkeme tarafından sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan hükümler kurulduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından Cumhuriyet başsavcılığınca işlem yapılması, 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan ise mahkemesince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
I- Sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/404 Esas 2015/76 Karar sayılı dava dosyası ile ilgili Dairemizin 2017/16060 Esas sayılı dosyası ile aynı mahkemenin 2013/142 Esas ve 2015/564 Karar sayılı dava dosyası ile ilgili Dairemizin 2019/1422 Esas sayılı dosyasının birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda, tüm dosya kapsamı ile uyumlu sanığın müdafii huzurunda alınan 10.08.2010 tarihli beyanı ile 2009 yılı Mart ayından itibaren faaliyeti olmayan mükellefin vergi inceleme raporlarına göre, sermaye ve iş kapasitesi olmamasına rağmen 2009 takvim yılında 11.718.437,42 TL tutarında 307 adet fatura düzenlediği, C.S. İnşaat şirketine düzenlenen faturaların basım tarihinden öncesine dayandığının anlaşılması karşısında, bu hususta bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, gerekçeli kararda 2010 şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin 31.12.2009 şeklinde mahallinde düzeltilmesi, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanık suçlamaları kabul etmeyerek 10.02.2009 tarihli vekaleti ile işyeri faaliyetlerini diğer sanık ..."nın yürüttüğünü belirtmiş ise de, dosya içerisindeki 26.12.2009 tarihli araştırma ve evrak alma tutanağına göre, sanığın iş yeri açılışında yer aldığı, aşamalardaki beyanında da işyeri kaydını vergi dairesinden kendisinin sildirdiğine ilişkin beyanı ile vergi inceleme raporu ekindeki tarhiyat öncesi uzlaşma talebine ilişkin dilekçesi de dikkate alınarak maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından:
1- Sahteliği iddia olunan fatura asıllarının temini ile sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını başka bir kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; bu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, bu kişinin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturaların gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- İsmi bildirilen kişi de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya bu kişiye ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da bu kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Mükellefin muhasebe işlemlerini yürüten kişi tespit edilerek, CMK"nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen işyerini kimin idare ettiği, işyerinde kimle muhatap olduğu, faturaları ve belgeleri kimin getirdiği, beyannamelerin kimin tarafından verildiği, sanığı tanıyıp tanımadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.