Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5706 Esas 2016/400 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5706
Karar No: 2016/400
Karar Tarihi: 19.01.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5706 Esas 2016/400 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Baba ve oğul olan sanıkların dolandırıcılık suçundan yargılandıkları dava sonucunda, mahkeme tarafından beraat kararı verildiği öğrenildi. Sanıkların katılanlara karşı eylemlerine ilişkin yapılan yargılamada, kesin ve inandırıcı delillere rastlanmadığı belirtildi. Ancak, katılan tarafından sanıklara verildiği iddia edilen senet üzerindeki imza ve yazının, sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınması gerektiği ve sanığın hukuki durumunun bu rapora göre belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Dolayısıyla, mahkemenin eksik inceleme sonucunda verdiği beraat kararı bozuldu ve sanığın durumu yeniden değerlendirilecek. İlgili kanun maddeleri 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.

23. Ceza Dairesi 2015/5706 E. , 2016/400 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :...Asliye Ceza Mahkemesi

KATILANLAR : ..., ..., ..., ...
SUÇ : Dolandırıcılık

HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Baba oğul olan sanıkların katılan ..."ın yardımı ile Ezine"ye yerleştikten sonra katılanın kendi adına kayıtlı işyerini işletmesi için sanıklara verdiği, sanıkların belirli süre burayı işlettikleri, bu süre içerisinde çevre esnafı olan katılanlar ile iyi ilişkiler kurdukları, ilçeyi terk etmeden kısa süre önce katılanlar ..., ..., ..." dan yüklü miktarlarda mal aldıkları, yine katılan ..." nin güvenini kazanarak daha sonra ödemek üzere kredi kartından 3.500 TL" lik alışveriş yaptıkları, bu olaylardan kısa süre sonra dükkandaki malları ve katılan ..."a ait yazarkasanın da aralarında bulunduğu bazı eşyaları alarak ilçeyi terk ettikleri, böylelikle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda ;
1-Sanıkların katılanlar ..., ..., ... ve mağdur ..."a yönelik eylemi ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanların beyanı, tanık anlatımı, sanık savunmaları ve diğer deliller nazara alındığında sanıkların cezalandırılabilmeleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıkların katılan ..."a yönelik eylemi ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Katılan ..."ın 21/11/2011 tarihli celsede sanıklara mal verdiğini, sanık ... Güler"in de Ahmet Güzel ismiyle senet imzalayarak verdiğini beyan etmesi,sanıkların ise katılanlardan herhangi bir mal almadıklarını savunmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılan ..."a sanık ... tarafından borçlusu Ahmet Güzel olarak tanzim edilip verildiği iddia edilen senet üzerindeki imza ve yazıların sanıkların eli ürünü olup olmadığına dair bilirkişi raporu aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten/lerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.