Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25057
Karar No: 2018/2575
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25057 Esas 2018/2575 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/25057 E.  ,  2018/2575 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılar ... Ormancılık Tic. Ltd. Şti. ve ... Çelik Yapı ve İnşaat San. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, davacı Kurum ile davalı ... Çelik Yapı ve İnşaat San. A.Ş."nin temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz istemi yönünden;
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8’inci maddesi gereğince, iş mahkemesinin nihai kararları sekiz gün içinde temyiz edilebilmektedir.
    İnceleme konusu davada, davalı şirket vekiline 09.06.2015 günü gerekçeli kararın tebliğ edildiği, karara karşı yasal sekiz günlük süre geçirildikten sonra 28.09.2015 tarihinde temyiz yoluna gidildiği belirgin olup, davacı şirket vekilinin kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 8 günlük temyiz süresini geçirdiği anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle REDDİNE,
    2-) Davalı ... Çelik Yapı ve İnşaat San. A.Ş. vekilinin temyiz istemi yönünden;
    Davalı vekilince, karar 29.04.2015 tarihli dilekçe ile temyiz edilmişse de 19.06.2015 tarihli dilekçe ile temyizden feragat edildiğini bildirmiş olmakla davalı ... Çelik Yapı ve İnşaat San. A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE,
    3-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    Davacı Kurum, 07.07.2007 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ile ödenen cenaze yardımının rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
    Söz konusu maddede öngörülen sorumluluk, kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasanın 26/1 maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücu alacağından sorumluluğu olacağı, 26/2 maddesinde ise 3. kişinin sorumluluk hali düzenlenerek iş kazası veya meslek hastalığının, 3. bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden meydana gelmesi halinde Kurumca yapılan sigorta yardımları için zarara sebep olan 3. kişilere
    ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edileceği hususu düzenlenmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof. Dr. Kemal Gözler, “...’nın Türkçesi Üzerine”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.02.2012 gün 2011/19-639 Esas, 2012/30 Kararı; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2009/4-13 Esas, 2009/12 Karar; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 gün ve 2010/2-76 Esas, 2010/77 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere düşme, takipsizlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyecektir.
    Borçlar Kanununun 53. maddesi hükmüne göre, kusurun takdiri ve zarar miktarının tayini hususunda hukuk hakimi ceza mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinde saptanan maddi olgularla bağlı olduğundan, mahkumiyetin kesinleşmesi halinde mahkum olanlara az da olsa bir miktar kusur verilmesi gerekmektedir.
    Eldeki davada, ... faaliyet gösteren bir alışveriş merkezinde makine mühendisi olarak görev yapan sigortalının koruması olmayan tesisat şaftı boşluğuna düşmesiyle ölümü şeklinde sonuçlanan iş kazasında sorumlu bulunan, yargılanarak ceza alan ve cezaları kesinleşen ..., ... ve ... hakkında; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile mahkum olanlara da bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Dosyada mevcut tüm kusur raporlarında davalıların kusur oranlarının %30"ar oranında belirlenmek suretiyle toplam %60 oranında kusurlu oldukları, davacı vekilinin de zararın %60"ını talep etmiş olması karşısında Mahkemece davanın kabulü kararı verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi